[16:26, 06.11.2025] Haydar Şengül Gzt: Son yıllarda kamu görevlilerinin, özellikle bürokratların ve askerlerin, asli görevlerinden uzaklaştırıldığı bir gösteri kültürüne tanıklık ediyoruz. Bakkal, berber, kasap, ayakkabıcı… Her gün bir esnaf ziyareti, her ziyaretin ardından sosyal medyada boy boy fotoğraflar. Peki bu ziyaretlerin gerçek amacı ne? Kamu hizmeti mi, yoksa görünürlük mü?
Bürokratın Görevi Görünmek Değil, Hizmet Etmek
Bürokratlar; devletin işleyişini sağlayan, kararları uygulayan, kamu düzenini koruyan kişilerdir. Onların asli görevi halkla fotoğraf çektirmek değil, halkın sorunlarını çözmektir. Ancak son dönemde, özellikle yerel yöneticiler ve bazı siyasi figürler tarafından yapılan “ziyaret furyası”, bürokratları adeta birer vitrin objesine dönüştürdü.
Bu ziyaretler sırasında bürokratlar, saatlerce protokol eşliğinde dolaştırılıyor, poz veriyor, sosyal medya için içerik üretiyor. Oysa aynı saatlerde çözülmeyi bekleyen dosyalar, yanıt bekleyen dilekçeler, denetlenmesi gereken kurumlar var.
Ziyaretlerin ardından yapılan paylaşımlar genellikle benzer: “Bugün esnafımızla buluştuk”, “Berber kardeşimizin çayını içtik”, “Kasabımızla sohbet ettik”… Bu paylaşımlar, kamuoyuna “çalışıyoruz” mesajı vermeyi amaçlıyor olabilir. Ancak bu gösterinin ardında, kamu hizmetinin sekteye uğradığı gerçeği gizleniyor.
Dahası, bu ziyaretlerin çoğu plansız ve işlevsiz. Ne bir sorun tespiti var, ne çözüm önerisi. Sadece bir fotoğraf, bir paylaşım, bir etkileşim.
Askeri ve Bürokratik Disipline Müdahale
Özellikle askerlerin bu ziyaretlere dahil edilmesi, disiplinli ve hiyerarşik yapıya zarar veriyor. Askerin görevi, halkla selfie çekmek değil; güvenliği sağlamak, görevini icra etmektir. Bürokratlar ise siyasi şovların parçası olmamalı, tarafsızlıklarını korumalıdır.
Ziyaretin Gerçek Amacı Ne?
Bu sorunun yanıtı net değil. Görünürlük mü? Seçim yatırımı mı? Halkla bağ kurma çabası mı? Belki hepsi. Ama kesin olan şu: Bürokratlar ve askerler, bu gösterilerin figüranı olmamalı. Onlara görevlerini yapacak alan tanınmalı.
Halkın gerçek sorunları, sosyal medya paylaşımlarıyla çözülmez. Bürokratlar, esnafla çay içmek yerine kamu hizmetini iyileştirmek için çalışmalı. Artık bürokratları rahat bırakın. Onlar fotoğraf karesinde değil, görev başında olmalı.
[17:39, 06.11.2025] Haydar Şengül Gzt: Çukurova’da Hizmetin Ayak Sesleri: “Siz İsteyin, Biz Yapalım!”
Çukurova’da son günlerde dikkat çeken bir hareketlilik var. Belediye Başkanı Emrah Kozay, makam odasında oturmak yerine sokak sokak, cadde cadde Çukurova’yı adımlıyor. Esnafla sohbet ediyor, vatandaşın derdini dinliyor, eksikleri yerinde tespit ediyor. Ve tüm bu çalışmaları tek bir cümleyle özetliyor: “Siz isteyin, biz yapalım.”
Halkla Temasın Gücü
Kozay’ın sahaya inmesi, klasik belediyecilik anlayışının ötesinde bir yaklaşımı temsil ediyor. Vatandaşın ayağına giden, sorunları yerinde gören, çözüm için anında talimat veren bir yönetim anlayışı. Bu temas, halkta karşılık bulmuş durumda. Gittiği her mahallede yoğun ilgiyle karşılanan Kozay’ın gözlerinden memnuniyeti okunuyor. Bu ilgi, sadece bir sevgi gösterisi değil; aynı zamanda halkın yönetime duyduğu güvenin bir yansıması.
Yol Yoksa Yol Yapılır
Kozay’ın en çok üzerinde durduğu konulardan biri de altyapı. “Çukurova’nın yollarında eksik olan ne varsa yapılacak” diyerek, ulaşım sorunlarını önceliklendirmiş durumda. Bozuk yollar, eksik kaldırım taşları, yetersiz sokak aydınlatmaları… Hepsi tek tek tespit ediliyor ve çözüm için harekete geçiliyor. Bu, sadece bir yol çalışması değil; bir hizmet seferberliği.
Hizmet Seferberliği
Başkan Kozay’ın yaklaşımı, günü kurtarmaya değil, kalıcı çözümler üretmeye odaklı. “İstenilen her şey yapılmadan bu seferberlik son bulmayacak” diyerek, sürecin geçici değil sürekli olduğunu vurguluyor. Bu kararlılık, Çukurova’da yaşayan herkes için umut verici. Çünkü artık talepler dilekçe dosyalarında kaybolmuyor; sahada, yerinde karşılık buluyor.
Slogan Değil, Sözün Arkasında Durmak
“Siz isteyin, biz yapalım” sloganı, kulağa hoş gelen bir cümle olmanın ötesinde, bir yönetim felsefesine dönüşmüş durumda. Bu anlayış, halkın taleplerini merkeze alan, katılımcı ve şeffaf bir belediyecilik modelini temsil ediyor. Kozay, bu sözü sadece söylemiyor; uygulamalarıyla da arkasında duruyor.
Çukurova’da belediyecilik artık masa başında değil, sokakta yapılıyor. Emrah Kozay’ın başlattığı hizmet seferberliği, halkla iç içe, çözüm odaklı ve samimi bir yönetim anlayışının örneği. Eğer bu tempo korunursa, Çukurova’nın çehresi kısa sürede değişecek gibi görünüyor. Çünkü burada artık halk konuşuyor, belediye dinliyor… Ve harekete geçiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: