Kürt’üyle, Türk’üyle bir candır bu halk,
Ne rüzgâr ayrım yapar, ne güneş, ne toprak.
Aynı suyu içer, aynı dağda yürür,
Farklı dilde ağlar, ama aynı yürekle gülür.
Anaların duası ortaktır göğe,
Hangi lisanla çıksa da, ulaşır birliğe.
Yeter ki bitsin bu kederli masal,
Bir çocuk daha düşmesin toprağa, vebal!
Ne Fırat kan aksın, ne Dicle’de yas,
Yeter artık ölümlere yazılan destan,
Kalem barış yazsın, silahlar sussun,
İnsan, insana can olsun, dost olsun, yâran.
Bak dünyanın her köşesi ağlıyor yine,
Gazze, Şam, Halep... ve gözlerde hüzne.
Ukrayna’da bir çocuk donuyor sessiz,
Afrika’da bir anne ekmek derdinde dizsiz.
Ey insanlık! Sen nereye gidiyorsun?
Elindeki taşla kendi evini vuruyorsun.
Milliyet, din, renk... sadece kabuktur,
İnsanlıksa asıl olan, özdeki tohumdur.
Bir çocuk ağlıyorsa Şırnak’ta,
Onun yankısı duyulmalı Berlin’de, Bağdat’ta.
Bir anne yakarsa saçlarını Diyarbakır’da,
Dumanı tütmeli Moskova’da, Pekin’de, Kalküta’da.
Kardeşlik yalnız coğrafya değildir,
Kalpten kalbe geçen bir nefestir.
Kürt’ün yüreğiyle Türk’ün duası birleşsin,
Doğudan batıya barış yükselsin!
Balkan’dan Mezopotamya’ya selam olsun,
Zulümle kurulan düzen haram olsun!
Suriye’de, Filistin’de, Yemen’de, her yerde,
İnsan insana kin değil, merhamet versin her elde.
Ey kardeşim! Silahı bırak, elini uzat,
Kanla çizilen harita, sonunda hep tuz-buz.
Çünkü hakikat sınır tanımaz,
Birlik olursak ancak zulüm susar, gözyaşı donmaz.
Halklar kardeştir, devletler değil,
Kalpleri birleştir, kışa bahar değil mi giydirilir?
Çocukların kahkahası barışın en güzel şarkısıdır,
Annenin gülüşü, dünyanın en asil yazgısıdır.
O hâlde bir türkü yükselsin hep bir ağızdan:
Barış gelsin, barış gelsin sonsuzluktan!
Türk de gülsün, Kürt de gülsün, Arap da, Acem de…
Bütün dünya kardeş olsun, gözyaşı yetim kalsın dünde!
Yorumlar
Kalan Karakter: