ADANA (GÜNAYDIN) – Adana'da telefonla kendisini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcıların kredi çektirtip 80 bin lirasını dolandırdığı polis memuru 56 yaşındaki Hüseyin Taşdemir, dolandırılmanın verdiği üzüntü ve stresten felç olup yatağa düştü. 'Yaşayan bir ölü olarak' eşinin yardımıyla yaşamaya çalışan Taşdemir'in emekli tazminatı borçlarını ödemeye yetmedi, aldığı bin 500 lira aylığın her ay bin lirasını da masöre tedavi parası olarak ödüyor. Kalan 500 lira ile geçinmeye çalışıyor.
Adana Adliyesi polis merkezinde çalışan Hüseyin Taşdemir'in hayatı, 17 Ekim 2013'de sabah işten eve gelip, uyuduktan sonra çalan telefonu ile karardı.
HAYATI TELEFONLA KARARDI
Telefona Taşdemir'in eşi Şehnaz baktı. Telefondaki kişi, kendisini polis olarak tanıtıp uyuyan polis memuru Taşdemir ile görüşmek istedi. Şehnaz Taşdemir'in "Eşim işten yeni geldi uyuyor" demesine rağmen dolandırıcı, 'Eşinizle görüşmemiz lazım" diyerek ısrar etti. Taşdemir de, karşısındakinin polis olduğunu sanıp, eşini uyandırıp telefonu verdi.
'POLİSLİKTEN ATILABİLİRSİNİZ'
Polis memuru Teşdimer, uyku sersemliği ile karşısındakinin, "Ben Seyhan Emniyet Müdürlüğü'nden arıyorum. Terör örgütü nüfus cüzdanı bilgilerinizi ele geçirmiş. Adınıza örgüte para aktarılıyor. Polislikten atılabilirsiniz. Teröristleri yakalamak için operasyon başlattık, evdeki altınlarınızı ve bankadan kredi çekip dediğimiz yere getirin" sözleri üzerine şoke oldu.
80 BİN LİRA DOLANDIRILDI
Adeta hipnoz olan Taşdemir, dolandırıcının dediklerini yaptı. Yaklaşık 80 bin liralık para ve altını dolandırıcının dediği yere bıraktı.
'PARA VE ALTINLARINI ADLİYENİN DEPOSUNA BIRAKTIK'
Dolandırıcılar para ve altınları aldıktan sonra telefondan, "Teröristleri yakaladık, para ve altınlarını adliyenin deposuna bıraktık, git oradan al" dedi.
'SENİ DOLANDIRMIŞLAR'
Polis memuru Taşdemir, görev için adliyeye gittiğinde başına gelenleri polis arkadaşlarına anlattı. Arkadaşlarının "Seni dolandırmışlar" demeleri üzerine Taşdemir şoke oldu.
DEVAMLI EŞİNİ VE KOMŞULARINI UYARIYORDU
Devamlı eşine ve komşularına dolandırıcılar hakkında uyarılarda bulunmasına rağmen kendisi dolandırıcıların kurbanı olan Taşdemir, kaptırdığı paradan çok polis memuru olarak dolandırılmasının utancından içine kapandı.
UTANCINDAN KİMSENİN YÜZÜNE BAKAMAZ OLDU
Kimsenin yüzüne bakamaz oldu. İçine kapanan Taşdemir, yaşadığı olayların etkisiyle strese girdi. Kızı o zaman üniversitede okuyan Taşdemir, çektiği kredi borcunu ödeyecek gücü olmayınca olaydan 7 ay sonra emekli oldu. 36 yılı aşkın süre yaptığı polisliğin karşılığında 51 bin lira tazminat aldı. Tamamını borçlarını ödedi.
FELÇ OLDU
Kalanını da bağlanan kesintilerin dışında eline geçen bazen bin 500, bazen de bin 600 lira olan emekli maaşıyla ödemeye çalıştı. Maddi gücü yetmeyince bunalıma girdi.
Stres, içine kapanıklık, üzüntü, sık sık sigara içmeye başlaması polis memuru Taşdemir'i felç etti. Sağ elinde uyuşma olan Taşdemir, eşi Şehnaz ve komşuları tarafından hastaneye götürüldü. Şah damarı tıkanıklığına bağlı sağ tarafı tamamen felç oldu. Tam olarak konuşamaz, tuvalete gidemez, yemek yiyemez hale geldi.
'YAŞAYAN ÖLÜ GİBİ'
Şu anda yapılan tedaviler ve haftada 5 gün uygulanan masajla sol elini kullanıp yemek yiyebilen, adeta 'Yaşayan bir ölü gibi' yaşama direnen Taşdemir'in eli ayağı herşeyi eşi Şehnaz Taşdemir. İri cüsseli, kilolu olan polis memuru Taşdemir'e bebekler gibi bakan eşi Şehnaz, eşinin dolandırılmasından çok emniyet teşkilatının vefasızlığından yakındı.
EMNİYET KOLONYA VE ISLAK MENDİL GETİRMİŞ
Eşinin dolandırıldıktan sonra geçirdiği felç üzerine polis teşkilatının kendilerini 'bir kolonya, ıslık mendil' getirerek bir kez ziyaret ettiğini belirten Taşdemir, eşinin nasıl dolandırıldığını üzüntülü bir şekilde şöyle anlattı
'BEN KENDİMİ CİN GİBİ SANIRDIM'
"Eşim işten yeni gelmişti. Telefonu çaldı. Ben kendimi biraz cin gibi sanardım. Arayan kişi kendisinin polis olduğunu söyledi. Eşimin hangi arkadaşı olduğunu sorunca, telefonun sahibi ile görüşeceğini söyledi. Eşimin yattığını söyledim. 'Görüşmemiz lazım' deyince, eşimi uyandırıp telefonu verdim. Eşime, nüfus cüzdanı bilgilerinin teröristlerce ele geçirildiğini, kredi çekip çekmediğini sorup, meslekten atılacağını söylemişler. Eşim o sıralar kardeşini kaybetmişti, ayrıca kızımız da üniversitede okuyordu. Eşim de borçlarımız olduğunu aldığı maaşla yetiştiremediğini belirtip kredi çektiğini söyledi. Ben de herkesin kredi çektiğini herkesi tek tek mi arıyorlar dedim. Karşıdaki kişi kızımı sorunca eşim çeşit oldu. 'Telefon açık kalsın hapse gireceksin' denilince eşim şok geçirdi. Üzerini giyinmeye başladı. Panikten pantolonunun kemerini vuramıyordu. 'Ben adliyeye gidiyorum' dedi. Annemden kalan bileziğimi aldı. Gidip, geleceğini, kimseye bir şey söylememi istedi. Komşuma söyledim. Ben de panik içindeydim. Komşum eşini aramamızı söyledi. Ben de eşimin 'kimseye söyleme' sözü üzerine arattırmadım. Belki arasaydık başımıza bunlar gelmeyecekti."
'80 BİN LİRAMIZ DOLANDIRILDI'
Eşinin bankadan kredi çekip altınlarla birlikte dolandırıcıların söyledikleri yere bıraktığını anlatan Şehnaz Taşdemir, "Eşim Adliyeye işe gittiğinde arkadaşlarına olanları söylemiş. Arkadaşları da dolandırıldığını söyleyince o sırada dolandırıcı yine para istemek için eşime telefon açmış. Arkadaşları dolandırıcıyı yakalatmak için plan yaparken aralarından birinin konuşmasını duyan dolandırıcı telefonu kapatmış. Altınlarla birlikte 80 bin liramız dolandırıldı" dedi.
'EŞİM SABAHA KADAR AĞLADI'
Eşinin fazla konuşkan biri olmadığını, olaydan sonra da iyice içine kapandığını belirten Taşdemir, eşinin olay nedeniyle sabaha kadar ağladığını söyledi.
'3 MAYMUNU OYNADIM'
"Ben nasıl böyle bir şey yapabilirim" diyerek utancından bayramlarda bile memleketine gitmediğini, kimsenin yüzüne bakamadığını ifade eden Taşdemir, "Bana söylediği tek şey 'sanki hipnoz olmuştum. Sanki bana onu yap bunu yap dediklerini yerine getiriyordum' dedi. Utancında sanki kendi dolandırıcı gibi bir duruma düştü. Eşim, meslek hayatı boyunca bir bardak çayı bile bedava içmeyen biriydi. Ben kalp krizi geçirir diye bekliyordum. Eşim bu olaydan dolayı strese girip üzüntüden felç oldu. Ben hep kendisine moral vermeye çalışıyordum, ama komşulara gidip ağlıyordum. Yanında hep oyun oynadım. Yani üç maymunu oynadım. Ben tansiyon hastasıyım. Ayakta durmaya çalışıyorum, hem kızım hem eşim için. İhtiyacını karşılayamıyor. Tuvalete gidemiyor, banyosuna yapamıyor. İri yarı, taşıması zor. Anlayamıyor. Bilinci de yerinde değil. Okuma yazmayı unuttu. Günde bir kitap okuyordu. Harfleri sayıları unuttu. Aylarca, gazetedeki yazıları hecelettirerek yeniden okuma yazma öğretiyorum. Ne diyeyim" dedi.
'İYİ Kİ OTURDUĞUMUZ EVİ ALMIŞIZ YOKSA SOKAKTA KALIRDIK'
Halen dolandırılmaktan dolayı borç ödediklerini belirten Taşdemir, "İyi ki oturduğumuz evimizi zamanında almışız. Yoksa açıkta kalacakmışız" diyerek devlet yardımlarının kısıtlı olmasından yakındı. Devletin kısıtlı masrafları karşıladığını, diğer tedavi masraflarını ise karşılamaya güçlerinin olmadığını belirten Taşdemir, "Tedavi, masör masrafını kendimizi karşılaşıyoruz. Gata'ya 3 ayda bir fizik tedavisi için gitmemiz lazım. Gidiş geliş parası bile karşılanmıyor. Ucuz masör buldum. Para almak istemiyor ama, haftada 5 gün geliyor, her ay bin lira para veriyorum. Ben bu masajı yaptırmak zorundayım eşim benim her şeyim, Allah nefesini eksik bile etmesin. Başımıza neler geleceğini bilemeyiz. Bize emekli maaşından 500- 600 lira kalıyor. Ben nasıl, elektrik, su, telefon, evin ihtiyaçları, kızımın okulu nasıl bu parayla geçineyim? Bakım parası istedik. 100 lira fazla gelirimiz olduğu için vermediler. Aldığımız bin 500 lira emekli maaşın nereye gittiğini soran yok. Eşimin iyi olduğu zaman arayanlar şimdi aramaz oldu. En azından polis gününde ziyaret etseler, mutlu olmasını sağlasalar ne olur? Sadece 2 polis arkadaşı ziyaretine geliyor. Sağolsun doktoru Mehmet Kahya’da çok ilgileniyor. " dedi.
'ONLARI ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'
Taşdemir, eşini dolandırıp felç olmasına neden olan dolandırıcıların da eşinin yaşadığı aynı sıkıntıyı yaşamalarını istedi, "Eşimin, bizim, yakınlarımızın hayatını alt üst ettiler. Hayatımızı bitirdiler. Eşimi yaşayan bir ölü haline getirdiler. Allah kendilerine de aynı acıyı göstersin. Onları Allah'a havale ediyorum" dedi.
'TANIMIYORSANIZ TELEFONU KAPATIN'
Vatandaşların da dolandırıcılara karşı dikkatli olmasını isteyerek, "Tanımadıkları kişilerse telefonu hemen kapatsınlar. Yoksa bizim düştüğümüz duruma düşerler. Düşmelerini istemem. Ben giden paraya üzülmüyorum, eşim bu hale geldi diye üzülüyorum. Ben sadece bana bir şey olursa eşim ortada kalır diye üzülüyorum. Ayağa kalksın tuvalet ihtiyacını görsün başka bir beklentim yok. Dilenci değilim ki kimseden para isteyeyim. Hata olmuş olabilir kimse düşmez diye bir şey olmaz devlet çalışanına sahip çıksın" diye konuştu.
O DOLANDIRICILAR YARGILANIYOR
Bu arada, polis memuru Taşdemir ile birlikte 49 kişinin 3 milyon 236 bin 300 lira para ve ziynet eşyasını dolandırdığı iddia edilen 25 kişilik çete hakkında dava açıldığı ve yargılanmalarının devam ettiği öğrenildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: