HAMASET’İN MANİFESTO’SU
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Sayın Başbakan, Arif Nihat Asya’nın Fetih Marşından dizeler okuyor……
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan,
Yürüyeceksin; millet yürüyecek arkandan
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan.
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştansın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın
… diyerek salondaki gençlerle birlikte şimdiki genç nesle sesleniyor ve kendince bu günün gençlerinin Fatih Sultan Mehmet Han gibi bir vizyona sahip olabilecekleri vurgusunu yapıyordu.
Hangi gençlik, Sayın Başbakan… kız arkadaşının kafasını nalburdan aldığı kör testere ile gıdım gıdım kesen sonra da o masum melek yavrunun kellesini bedeninden ayırarak bedenini ayrı kellesini ayrı çöp konteynerlerine atan gençlik ya da nesil mi? Ayrıldığı, ayrılmak üzere olduğu ya da sevgili olup sonradan ayrıldığı zavallı genç kadın ya da genç kızı cadde, sokak ve kent merkezlerinde asfalta yatırıp kurban keser gibi boğazlayan gençlik ya da nesil mi? Sınıfta ki hocasıyla biraz tartıştıktan sonra evine gidip 30 santim uzunluğunda ki bıçakla okula geri dönen ve 40 kişilik sınıfta 14, 15 yaşlarındaki sabi sübyan öğrenci çocukların gözleri önünde öğretmenini kalbura çevirerek öldüren gençlik mi ya da nesil mi? Hastanede hastamla neden ilgilenmediniz diyerek sedye başında, boynunda asılı steteskop’uyla 28 yaşında gencecik bir doktoru öldüren nesil ya da gençlik mi? Sayın Başbakan… 13, 14 yaşlarındaki masum melek kız çocuğu yavrularımıza günlerce haftalarca tecavüz edilen bir ülkede yaşıyoruz, bu ülkenin mi gençliği ya da nesli Mehmed Hanın yolunun yolcusu olacak o toprağa yüz sürecek? Çocukların anne ve babalarını katlettiği, anne ve babaların 3 aylık ya da daha büyük yaşlardaki öz evlatlarını öldürdükleri, babanın öz yavrusuna ya da amca veya dayının öz yiğenlerine tecavüz ettiği, yılda 9 ila 10 bin insanını teamüden işlenen (kaldırıma çıkılıyor ve kaldırımda yürüyen 5, 6kişi ezilerek can veriyor ) trafik cinayetleri sonunda kaybedildiği bir ülkeden bahsediyoruz. Isparta’da zavallı, kimsesiz, garip bir kadına hayvanların hayvanı çukur bir yaratık zorla tecavüz ediyor ve daha sonra bunu şantajla devam ettiriyor ve bunu da köy meydanında , köy kahvesinde anlatıyor. Kanun nerede? Yok… sonra bu zavallı bu masum kadın o çukur adamın cezasını kendi elleriyle veriyor. Çünkü, devlet Anadolu’nun orta bir yerinde masum, zavallı vatandaşının can ve namus emniyetini sağlayamıyor, onu kendi kaderine, bi kes, bir başına kimsesiz, çar naçar olarak kaderine terk etmiş. Siz hangi ülkeden bahsediyorsunuz Sayın Başbakan, bahsettiğiniz hangi ülkenin gençleri , insanları ya da nesli, biz sizin çizdiğin noktada ya da çektiğiniz fotoğrafta ki gibi bir “mutlu insanlar ülkesi”, bir vatan, bir Türkiye görmüyoruz. Sayın Başbakan, ‘yüzde 99 ile iktidara gelsek de kalan yüzde 1’in hakkını savunmak/korumak boynumuzun borcudur’ diyor ama ne gam, Ak Parti Kongresini kamu alem adına izleme sorumluluk ve görevi olan bazı basın yayın organlarını onlardan hazzetmiyorum diyerek kongre salonundan içeriye girmelerine olanak tanımıyor ve nitelikli bir akreditasyon kotası uyguluyor.. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en derinlikli siyasal, insani ve toplumsal sorunlarını sofistike bir şekilde içerisinde bulunduğumuz bu günlerde yoğun bir biçimde yaşamaktadır. Ülke toplumsal olaylar ve insani değerler açısından adeta kendi kıyametini yaşamaktadır. Sayın Başbakan, konuşmasının bir yerinde “burada (salon da) huzur, mutluluk,sevgi ve muhabbet var” diyor… Doğru Sayın Başbakan orada Arena’da huzur, mutluluk, sevgi ve muhabbet var ama bunların hiç biri 780 bin kilometrelik vatan sathının tamamında yok, tamamında yok Sayın Başbakan. Ak Parti Kurmayları, 30 Eylül'de Erdoğan'ın 'manifesto' niteliğinde bir konuşma yapacağını söylüyor ve 3 haftadır bu yönde hummalı bir çalışma yapılıyordu. Gerçekten de öyle oldu ve Sayın Başbakan, Manifesto Konsept’in de(Toplumsal bir hareketin duyurulması ve savların belirtilmesi üzerine kurulan, bir akımın, bir hareketin oluşunu bildiren yazı ya da söylem) bir konuşma yaptı. Ne var ki konuşmanın tamamı Sayın Başbakan’ın kişisel egosunun, benlik duygusunun, kişisel ikbalinin, ve en çok da Ağustos 2014 tasarımlarının üzerine bina edilmiş bir biçimde “Hamasetin Manifesto”su niteliğinden öte her hangi bir şey ifade etmiyordu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: