Herkesin güce ve makama taptığı bir ortamda güce değil Hakk'a tapanlar vebalı ilan edilirler...
Düne kadar Darwin teorisinin varlığına ispat kişilikler Marksizm mayalı ucubelerin bugün top sakallarını kesip MHP'ye yavşaklık etme adına Hilal bıyık bıraktıklarına da şahit olduk...
Oğlum, kızım, gelinim ve damadım işten çıkarılmasın niyetiyle el etek öpen hokkabazlara da şahit olduk Elhamdülillah...
Adana'nın lokomotifi büyükşehir belediyesidir...
Değişen yasayla birlikte tüm şehir hüviyetine giren bu kurumun acilen çağın gereksinimlerine uygun bir şekilde gerek idari gerekse teknik olarak rehabilite edilmesi gerekiyor...
Bu yüzden Hüseyin Sözlü etrafına çöreklenen bu yavşak ve yalaka vampirlerin yıllardır belediye üzerinden bitlenmesine son vermelidir...
Kadrosunu oluşturmada kendisine getirilen eleştirilerin aksine ben herkese bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum...
Bırakalım bu kadroların icraatları ne olacak görelim...
Görmeden, bilmeden ve anlamadan eleştiri getirmek bana göre adil olmaz...
Daha öncede bu köşeden yazmıştım...
Hüseyin Sözlü ve ekibi Adana için bilinmeyen bir kara kutudur...
İcraatları ve hizmetleri ortaya çıktıkça tanıyacağız, göreceğiz ve bileceğiz...
İlk izlenimim çokta olumlu değil açıkçası...
Bence Hüseyin Sözlü Ceyhan'da uyguladığı halkla iç içe olma ve onlardan biri gibi görünme stratejisini Adana'da da uygulayacak...
Onlarla bağdaş kurup sohbet edecek...
Tarlaya gidip çalışacak...
Sofralarında kuru ekmek ve soğan bile yiyecektir...
Atatürk caddesinde bir dönerciye girip bir buçuk ekmekli bir dürümde yiyebilir...
Bu O'nu halkın içinde olan ve halkla birebir temas halinde olduğu izlenimini verecek olan ana stratejisini şekillendirecek hamleler olacaktır...
Ucuz ekmek ve ucuz otobüs versiyonunun yıllarca bu kentte nasıl tuttuğunu düşünün...
Adana sadece duygusal olarak sandıkta oy veren, kendisine yaşanabilir bir kent vaat eden yere değil, dünya görüşüne uyan ama asıl hedefi zıt olduğu dünya görüşünün kazanmaması adına oy verme bilincine sahip kahir ekseriyetli bir seçmen yapısına sahip...
Bu yüzden de hizmet üretme iddiasında olanlar değil, Adanalının nabzına göre şerbet vermesini bilen popülist siyaset bu kentte her zaman yerel yönetimlerde söz sahibi olmuştur...
Burada kişisel bir eleştiri getirmek değil maksadım...
Amacım bir zihniyet devrimi olmadan bu kentin hak ettiği ve beklediği hizmetleri alabilecek fikri olgunluğa gelemeyecek olmasını ortaya koymaktır...
Biz sıcakkanlı insanlarız...
Tepkilerimiz ve reflekslerimiz duygusal ölçekli oluyor ve düşünmeden verilen kararlardan oluşuyor
Buda kent olarak toplumsal bir zafiyeti tetikliyor...
Kentin geri kalmışlığı ve içinde bulunduğu bu kaotik ortamın yegane sebebi budur...
Hüseyin Sözlü ve ekibinin bu noktada bir çözüm olacağına inanmak istiyorum
Bunun içinde yapılan eleştirilerin erken olduğunu ve zamanla gözlemleyerek yapılanları görerek hareket etmenin daha makul olacağını düşünüyorum...
Evet şunu da kabul ediyorum;
İlk izlenimlerim hiç olumlu değil...
Ama daha erken...
Torbamızda biriktiriyoruz ve inatla iyi şeylerin olabileceğine dair umutlarımızı taze tutmaya gayret ediyoruz...
Yıllardır avantalarla, haksız kazançlarla bu şehirde palazlanmış, adam yerine konmuş ve işkembesini yetim hakkıyla şişirmiş isimlerin de hafızamızdan asla çıkmayacağını da belirtmek isterim...
Hüseyin Sözlü'nün etrafına çöreklenme gayretleri olan bu kene takımının da zamanı geldiğinde deşifresini bizzat yaparız...
Yeter ki Hüseyin Sözlü yıllardır büyükşehir belediyesinden işkembe, cüzdan ve banka hesabı şişirenlerden bu kenti kurtarsın...
Biz kızılcık şerbeti içip yıllardır içimizde birikenleri yutmasını da biliriz...
Yok baktık değişen hiç bir şey yok...
O zaman da çıkıp aslanlar gibi “KRAL ÇIPLAK ULAN!” diyerek yeniden bir mücadeleye girmekten de asla çekinmeyiz bu da böyle bilinsin!
Yorumlar
Kalan Karakter: