Peygamber Efendimize (s.a.) soruyorlar:
- Müslüman’ı bize tarif et.
Buyuruyor ki: “Müslüman’ın, elinden, dilinden, âzâlarından kimseye zarar gelmez.” Şu anda bizim en önemli ihtiyacımız, İslâm kardeşliğimizi ilân edebilme. Vatan sathında birlik, beraberlik, sevgi ve kardeşlikle birbirimize sarılma, düşeni kaldırma, acı doyurma, fakirin, yetimin elinden tutma. Hülâsa insana ve insanlığa hizmet edebilme.
İslâm’ın girdiği yerde kardeşlik var, barış var, candan gönülden kaynaşma var. Kimse kimsenin hakkında yanlış düşünemez. Hakk'a hukuka tecavüz edemez ve etmezler. Medeniyet imanda, İslâm’da, güzel ahlâktadır. Allah bizi bütün tehlikelerden, nefsânî hareketlerden korusun.
Osmanlı’yı duraklamaya, gerilemeye, hatta yıkıma götüren sebepler ortada: Bizden olmayanlar, bizden göründüler. Fetva makamlarına kadar yükseldiler. “Bu mukaddes kitabı, Kur'an-ı Kerîm’i bunların elinden nasıl alırız?” planları yaptılar. İşte şimdi birçoklarının elinde Kur'an-ı Kerîm, mezarlık kitabı oldu. Çıkar sağlamak için gelir temin eden ticaret aracı oldu.
Kur'an-ı Kerîm bize sây u gayret etmeyi, veren el olmayı, düşeni kaldırıp acı doyurmayı, zamanın tekniğini, fennini, ilmini en iyi şekilde öğrenmeyi emreder. Bütün yeniliklere açık, ilim hazinesi olan Kur'an-ı Kerîm, gerektiği kadar anlatılamadı. Günlük hayatımıza uygulanamadı.
Cihanda iyiliği kimse mağlup edemez. İyi insan olma, insanlara tatlı dil, güler yüz, hoşgörüyle muamele yapma, yolda kalmış bir yolcunun halini sorup onu misafir edebilme, karnını doyurup ona bir yol hazırlığı ikram etme mümin kardeşliğin icaplarındandır.
Mümin kardeşler birbirlerine yardım ederler. Mahallenin ihtiyar kimsesizlerini, kapısı açılmayan zavallı bîçarelerini ziyaret edip halini sorma, onlara güler yüz, tatlı dille mukabele yapma, ikram, ihsanda bulunup gönlünü, rızasını kazanma çok güzel bir davranıştır.
Evlilik çağına gelmiş genç kızlar, yardıma muhtaç yetim ve fakirler var. Ellerinden tutulması icap eden bu insanlara iyilik ve yardımda bulunmanın Allah’ın rızasına vesile olacağından şek ve şüpheniz olmasın. Halkın rızası, Hakk’ın rızasıdır.
Mevlamız, bu lütuf ve keremini sizin elinizden işliyorsa, gönlünüze bu merhameti vermiş, bu tecellîye mazhar kılmışsa, can ü gönülden Allah razı olsun, derim. Bu öyle bir yatırım ki buna ölçü, paha, sınır olmaz! Allah’ın muhtaç kullarına yardım etme, Allah’a yatırım yapma demektir. Rabbimizin bire on kat vereceğinden şüpheniz olmasın.
İlâhî aşk, ilâhî sevgi, ilâhî rıza bu ihtiyar, fakir, kimsesizlerin gönlündedir. O gönlü fethedebilmek, kazanabilmek, dua alabilmek ne büyük mutluluk, ne büyük kazanç!.. Gelin dostlar düşeni kaldıralım, acı doyuralım. İlâhî tecellîye, ilâhî rızaya ulaşabilmek için garazsız, maksatsız Rabbimize ibadet u taat edelim. İyilikte, tevâzuda yarışalım.
Allah gönülden, bu duygu ve düşünceyle uyanmak cümlemize ihsan eylesin. “Merhamet ediniz ki merhamet olunasınız.”
Yorumlar
Kalan Karakter: