ŞEFKAT VE MERHAMETTE GÜNEŞ GİBİ OL
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol…
Evet, çağlar öncesinden bütün insanlara… “Şefkat ve Merhamette Güneş Gibi Ol” diyor, Mevlana hazretleri. İyilik; hiçbir karşılık beklemeden, iyi niyet ve sevgi ile karşımızdaki insanın ihtiyaçlarını karşılayan, bir davranıştır. Ayrıca, “İyilik ne kadar gizliyse o kadar hayırlıdır.” “Fedakârlık yapıyorsanız, yalnız gönlünüzde kalmamışsa, dilinize düşmüşse iş, o yine kendinizi düşündüğünüzdendir.
İnsanı ruhen yükseltecek olan kavramlardan biri olan iyilik, insanın dünyada kazanacağı en büyük duygu ve zenginliktir. Yaşamak için var edilen insan, aslında hayır ve iyilik için de var edilmiştir. İyilik yapan kişi yeni değerler de kazanır.
Bencillikten kurtulma ve verme alışkanlığı gibi. Ama iyilikte kazanılan en önemli şey, “gönülden vermeyi” öğrenmektir. Size huzuru getirecek olan, yalnız gönülden verdiklerinizdir. Gönülden dileyerek verenin verdiği, gerçek devâdır.” denmektedir.
İyilik yapıyorsanız sizde kaldıkça iyiliktir.” Dolayısıyla iyilik, karşılık beklemeden, gösterişe girmeden gizli yapıldığı zaman güzel ve değerlidir.
Bir Kur’an ayetinde, “Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur.” demektedir. (Bakara suresi:2/184)
İyiliğin insanda verme alışkanlığı oluşturduğundan söz etmiştik. Yine bu konuda Kur’an’ın bir ayeti şöyle diyor. “Sevdiğiniz şeylerden hayır için vermedikçe iyiliğe eremezsiniz. Her ne verirseniz Allah onu bilir.” (Ali imran suresi: 3/92)
Bütün dinlerin ve felsefelerin insanları iyilik yapmaya davet ettiğini bilinmektedir. Neden iyi olmak ve iyilik yapmak bu kadar önemlidir? Çünkü iyilik, karşı tarafı geliştirdiği gibi, yapanı da geliştirir.
İyilik yapmak kişiye en başta huzur verir. “Çünkü iyilik, huzurun kardeşidir.” Ayrıca iyilik insanlar arasındaki sevgiyi de geliştirir.
İyilik, varoluş açısından da çok önemlidir. Bir ruhsal bilgi insanlara şöyle sesleniyor… “Nasıl ki yaşamak için var edildiyseniz, aslında hayır ve iyilik için de var edildiniz.”
Evet borçluyuz, çünkü var edildik ve sonsuz imkân ve nimetler içinde yaşıyoruz. Elbette ki bunları bize Veren Yüce Yaradan’a karşı borçluyuz. Borcumuzu, ancak diğer insanlara sevgiyle, gönülden, karşılık beklemeden yaptığımız iyiliklerle ödeyebiliriz.
Çünkü her şeyi var eden Yüce Yaradan’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Dolayısıyla, insanı kurtaracak olan yalnız iyilikleridir.
İyiliğin bir başka adı da hayırdır. Ve “hayır yapmak, hayrı bilenlerin, iyi görenlerin işidir.” Fakat her gözün gördüğü de bir değildir. Ancak iyi bilen iyi görür. Demek ki iyilikte bilmek, bilgi de çok önemlidir. Bilgisiz iyilik yapılamaz.
Yani iyilik yaparken önce karşı tarafın neye ihtiyacı olduğunu görmek gerekir. “Hayrın en güzeli, en ihtiyaçta olana verilendir. Hayrın en güzeli, en ihtiyaç olanı vermektir.
Hayrın en güzeli, şüphesiz gerçekten sevmektir.” Dolayısıyla iyilikte, en ihtiyaçta olana, en ihtiyacı olanı vermek ve bunu görebilmek, gerçekten bilgi isteyen bir iştir.
İyilik, reaksiyonsuzluk da değildir. Diğer bir insanda gördüğümüz yanlışlıkları, kendini görebilmesi açısından, onu inciteceğini bilsek bile, hayrına, korkmadan ve cesaretle söyleyebilmek de bir iyiliktir. Çünkü niyetimiz iyidir, sevgimiz vardır.
İyilikte doz çok önemlidir. “Çünkü iyilik, dozlu vermektir.” Vermenin sınırı yoktur ama, iyilikte dozunu ayarlamak vardır, ne fazla, ne eksik. Karşıdaki insana ihtiyacından fazla verirseniz onu yanlışa sevk edebilirsiniz.
O zaman siz sorumlu olursunuz. (Örnek; bir bitkiye ihtiyacından fazla su verirseniz, onu çürütürsünüz veya az su verirseniz, onu kurutursunuz.) İyilikte vermenin dozunu ayarlamak da bilgelik isteyen bir iştir.
Ne dersiniz değerli okurlar… “İyilikte, Merhamet ve Şefkatte Güneş Gibi Olmanın” tam zamanı değil mi?.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: