ACİL EYLEM PLANI MI ?
Yayınlanma :
18.11.2020 12:36
Güncelleme
: 18.11.2020 12:36
Ne değişti ki 'acı reçete' ve yepyeni bir seferberlik, acil ihtiyaç haline geldi.
Ekonomi, hukuk ve demokraside yenilik başlatılacağını söyleyen Saray, 'yepyeni' sözcüğünü kullanıldığına göre 18 yıllık sürecini yok sayıp hatanın neresinden dönülürse kâr edeceğini düşünen bir anlayışa evrildi demekki.
Görünen tabloda ekonomi, hukuk ve demokraside ortaya çıkan sorunlar öyle bir noktaya ulaştı ki kangren haline geldi. Tedavi işlemez artık.
Yepyeni bir sivil anayasa ve güçlü bir parlementer sistem hayata geçmediği sürece, bahsedilen reformlar, kuru söylemden ibaret kalır.
Bu iki temel konu Türkiye gündeminin merkezine oturmuş durumda.
Sadece cumhurbaşkanının kendi insiyatifi ile hazırlanmış bir paket, yine tekçi bir zihniyetin ürünü olmayacak mı? Bu reform paketinde ekonomi bakanının, ekonomistlerin, iş çevrelerinin, üretenin fikri var mı?
Adaletten sorumlu bakanın, anayasa profesörlerinin , hukukçuların, baroların fikri var mı? Muhalefetin görüş ve önerileri dikkate alınmış mı? Görünen o ki bütün bu soruların cevabı 'Hayır!'
İki nokta toplumda iyimser bir tablo oluşturdu. Dolar, euro, altın iniş trendi yakaladı. Ekonominin ateşi düştü bir nebze. Peki ne oldu?
-Ekonominin başarısız bakanı, damat, sanal alemde bakanlığa veda etti.
- Akp özeleştiri yaparak ekonomi ve demokraside yapılması elzem olan reformlardan bahsetti.
Peki reformdan bahseden bu anlayışın geçmiş yıllar içerisinde neler yaptığına bakmak lazım!
Demokrasi ve ekonomide reform diyen iktidarın ilk icraatı yeni, yaşanabilir, halkçı, demokratik, insan hak ve hürriyetine uygun sivil bir anayasadır.
Acil eylem planına, iç barış başta olmak üzere dış politika ve eğitim seferberliğinden , kadın haklarına, üreticiden çiftçiye, ekoloji, din-devlet ilişkisi, Alevi ve gayrimüslimlerin sorununa, göçmen politikası, asgari ücret, atanamayan öğretmenler ve yaşa takılan emekliye ve daha sayılabilecek nice problemin çözümü eklenmediği sürece bu plan anlamsız olacaktır.
Bu sıkıntıları aşabilen , algı operasyonlarına kanmayan, ayakları yere basan, kendisine güvenilen, sorunlarını reddetmek yerine bunlarla yüzleşerek , istişare ve ortak fikir birliği çerçevesinde çözen, daha demokratik bir yönetim sergileyen bir ülke olmak zorundadır Türkiye.
Aksi halde sıralamada ilk 10 ekonomi arasına girmiş ve kıskanılan devlet yerine yönetilemeyen, ikinci hatta üçüncü devletler ligine düşecek olan bir ülke haline gelinir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: