"Adalet" diyerek, Adalet Bakanlığı'nın kapısında bekleyen,direnen, üstünlerin hukukuna! karşı; hukukun üstünlüğünü savunan bir direniş kadını; "Emine Şenyaşar"
24 Haziran 2018 genel seçimlerinin arefesinde, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız, seçilmek için Urfa'nın Suruç ilçesinde korumaları ve yakınlarıyla birlikte esnafı ziyaret ediyor, oy toplamaya çalışıyordu.
Esnaf ziyaretlerleri sırasında Şenyaşar ailesine ait olan dükkana da uğradı.
Baba Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil, Ferit, Fadıl, Mehmet ve Celal Şenyaşar’la birlikte, dükkanlarına gelen AKP'li İbrahim Halil Yıldız'a oy vermeyeceklerini söylemesiyle birlikte önce darp edildi ve sonrasında silahla yaralama, ardından da hastane kapısında, yatırıldığı sedyede katledildi.
Bu ülkede “adalet” sorunu “siyaset” güdümünde olduğu sürece hakça tesis edilemesi mümkün değil ..
Urfa'dan Ankara’ya taşıdığı adalet mücadelesini sağlık sorunlarına rağmen sürdüren Emine Şenyaşar, "Oğlumu bıraksınlar, adalet sağlansın ben de evime gideyim" dediği halde iktidarın ve Adalet Bakanlığı'nın buna sessiz kalması anlaşılır gibi değil.
Ortada bir annenin, adalet feryadı, bir hak mücadelesi var, toplumun, iktidarın ve bakanlığın buna sesiz kalması utanç verici değil mi ?
Ülkede bağımsız ve tarafsız bir yargı organının varlığı ve hukukun üstünlüğü ilkesine riayet edilmesi Adalete olan güvenin sağlanması anlamına gelir..
Mutlu mesut yaşayan aileye bu kabusu/ ölümü yaşatanların hukuk önünde hesap vermeleri gerekirken yıllardır; "Adalet" diyerek “Adalet Bakanlığın” kapısında bekleyen; yüreği yaralı, gözleri yaşlı bu kadının/annenin haykırışına, çaresiz bekleyişine kimsenin cevap vermemesi utanç verici …..
“Beş çocuğumun ikisini ve eşimi öldürdüler, bir çocuğumu da cezaevine attılar. Adalet haykırışım, adalet sağlanana kadar devam edecek." diye haykıran bir annenin feryadına kulak vermek gerekmez mi?
Adil devlet olma vasfı Adaleti sağlamakla olmaz mı ?
"6 yıldır evimi terk ettim. Artık ölmek üzereyim, oğlumu bıraksınlar, ben de evime gitmek istiyorum. Emine Erdoğan'da bir anne, hiç mi sesimi duymuyor?” diyen, bu kadına, adalet bekleyen bir annenin feryadına; iktidarın sessizliği adalete olan inancın yok olması için yeterli değil mi?
Evet, bağımsız ve tarafsız yargı, toplumların özgürlük nişanesidir….
Adalet nöbeti boyunca birkaç kez rahatsızlanan, ameliyat olan Emine Şenyaşar yeni bir rahatsızlık ve ameliyat için Ankara Güven Hastanesinde “Guatr” ameliyatı oldu.
Ameliyat sonrası , meclisteki eylemine kaldığı yerden devam eden bu acılı anne/eş adalet nöbetine/direnişine, onurlu mücadelesine, dik bir duruşla, adaletsizliği haykırmaya ve adalet sağlanana kadar direnmeye devam eden bir direniş KADINI…..
İnsanlık onuruna yakışır; hak, hukuk ve adalet mücadelesindeki yerin ölümsüz olacaktır; Emine Şenyaşar (Emine Ana)