Bu yazımda derin politik analizler yerine, halkların talebini sade bir dille aktarmaya çalışacağım.
Evet.. Söze en son söyleyeceğimi ilk başta söyleyerek başlamak istiyorum.
Adana ve Mersin’de HDP’li seçmen tepeden inme vekil is-te-mi-yor.
İstemiyor yani bu kadar net.
Lafı evirip çevirmeye, ağızda gevelemeye gerek yok. Her seçim öncesi büyük bir karın ağrısı haline gelen Adana’da HDP’nin milletvekili belirlenme yöntemine artık seçmen de tepkili.
Yerinden yönetim, yerelin güçlü kılınması, yerel insiyatifin dikkate alınması, tam demokrasi, hak,hukuk,adalet gibi koca koca lafların edildiği, pratikte ise uygulanan milletvekilleri belirlenme yönteminin seçmenin taleplerinden uzak olduğu artık yüksek sesle dile getirilmekte.
Şimdi hep birlikte soralım;
Milletvekili belirlerken HDP örgüt içi temayül yoklaması var mı? YOK
Adayların belirlenmesinde ön seçim var mı? YOK
Yapılan toplantılarda halkın önerisi dikkate alınıyor mu? YOK
Yereldeki donanımlı, HDP’ye gönül vermiş bireylerin varlığı hesaba alınıyor mu? YOK
Halkla birlikte, belirlenen kriterlerin uygulandığı bir yöntem var mı? YOK
Peki ne var?
Genel merkez atama usulü ve dayatma yöntemiyle vekil tayin etme var.
Yani atanmışların, halklara vekil seçtirme dayatması var.
Peki bu demokratik bir usul mü? DEĞİL.
Yerelin fikrinin dikkate alındığı bir yöntem mi? DEĞİL.
Halkların insiyatifi doğrultusunda bir yöntem mi? DEĞİL.
Peki; seçmen dönüp size sormaz mı?
Emek veren, partiye hizmet eden, samimiyetle çalışıp her türlü riski alan il ve ilçe eş başkanlığı yapan, yönetimde yer alan, sahada ter döken, tasada, kederde, sevinçte halklarla bütünleşen, yeterli bilgi ve birikime, samimiyete, sadakate, her türlü donanıma sahip bireylerin ne suçu var?
Yerelde bu insanlar günlerce seçim çalışması yapıp, sandığa yüzbinlerce oy olarak yansımasını sağlasın, çalınmasın diye oy torbalarını koynunda saklasın, sonra atanmışların vekil olduğu bir sabaha uyansın. Böyle bir uygulama adil mi? BENCE DEĞİL.
Artık yeter! HDP seçmenine haksızlık etmekten vazgeçin. Seçmen, kendinden, mahallesinden, ilçesinden, ilinden kendisiyle aynı kaderi paylaşan isimleri aday olarak görmek istiyor.
Eş genel başkanların büyükşehirlerde kontenjanlarının olması doğal, fakat bunu üçer vekilin hedeflendiği Adana ve Mersin illerinde değil, Diyarbakır, Mardin ve Van’da kullanabilirler. İstanbul’da kullanabilirler
Bunlar HDP’nin milletvekili belirlenme sürecinde yaşadığı iç sorunlar, bir de ittifak bileşen sorunu var ki dillere destan...
Toplamda 2 bin oya sahip olmayan bileşen ve ittifakların ilk üç sıra için milletvekili dayatması var ki; bu da binlerce Kürt seçmeni ciddi bir şekilde rahatsız etmekte.
İbrahim bey çok güzel bir konuya değinmişsiniz. halkımız kendi vekilini kendi seçmeli dayatmalar olmamalı.