"Bir şey yok yazacak acıdan, dertten, kederden başka..!''
NARİN kızımızdan Sıla bebeğe, Rojin’den kafası kesilip parçalara ayrılan İkbal Uzuner’e, bebek bedeninden para kazanan çetelerden iş cinayetlerine, işsizlik kabusundan geçinemeyen ailelere, intihar vakalarından aile içi şiddete, yokluk, yolsuzluk, adaletsizlik ve mafyacılığa, cinnetin, cinayetin, vahşetin, şiddetin her türlüsüyle karşı karşıya bir toplum olduk!
Ülkeye bakar mısınız Allah aşkına!
Ne ararsan var.
Gerçekten kalbim acıyor, içim yanıyor.
Hiç mi bebek sahibi olmadınız?
Hiç mi bebek sevmediniz?
BEBEK ya BEBEK...
Bu kadar vicdansız, ahlaksız olabilmek nasıl mümkün olabiliyor, nasıl insan olarak kalabiliyorsunuz ?
Allah belanızı yürekli bir savcının eliyle verdi bu dünyada.
Ömrünüz çürüyecek cezaevlerinde.
İlahi adaletin ceheneminde olacaklar hariç!
Daha çok para almak için bebekleri kuvöze koyup bir kısmının bilinci ölmesini izleyecek kadar alçak bir çete...
Yenidoğan çetesi, öyle alçak ve kendisinden emin bir çete ki...
Savcıyı, makam odasında ölümle tehdit edecek kadar cüretkar, alçak ve katil bir çete...
Sadece savcıyı mı?
Eşini, çocuklarını, annesini, babasını kanından olan herkesi ölümle tehdit edecek kadar alçak ve cüretkar serseri, eğitimli, diplomalı bir çete...
İktidarın bütün paydaşlarıyla bakanlar, milletvekili ve bürokratlarla çay kahve içecek, resim çekip, paylaşıp güçlü olduklarını gösterecek kadar alçak bir çete...
Anadolu coğrafyasının hiçbir döneminde ahlaken bugünkü kadar çürümüşlük ayyuka çıkmamış, bebeklerin hayatı üzerinde ahlaksız kazanç sağlayan şebeke, çete, mafya, siyaset iç içe ortaya çıkmamıştı.
Bunu da gördük!
Üstelik ‘Hipokrat yemini’ etmiş, hayatlarımızı emanet etmek zorunda kaldığımız doktorları, profesörleri de gördük!
Siyasi iktidarın sağlık politikalarına baktığımızda gördüklerimiz; göreceklerimizin teminatı durumunda.
Keyfi şekilde ve para kazanma yöntemi olarak çoğalan özel hastaneler, denetimsiz tedaviler, yazılan faydasız ilaçlar, para uğruna yapılan ameliyatlar, yoğun bakım ünitelerinde ölüme terk edilmiş belki de binlerin olduğu bir dönemi de gördük!
Şehir hastaneleri ile 'sağlıkta devrim' diyerek övünerek anlattıkları sağlık sistemleri, keyfi sezaryen doğumla başlayıp, küvezde ölüme terkedilmiş bebeklere, para uğruna herkesin canına kasetedecek kadar alçalan alçak çetelere dönüştü.
Hastaneler özelleşir de denetlenmezse, iktidarın gücüyle hasta tedavi edilirse; ölüm bebeklerden başlar, sonrasını varın siz düşünün.
Beni denetimsiz Türk doktorlarına emanet etmeyin!
Çünkü;
Hukuk rafa kalkarsa ülke çeteleşir, sokaklar mafyalaşır, doktorlar da katil olur, cani olur, can alır.
Bu kadar kötülüğün olduğu ülkede iyi sözleri de azda olsa duyar olduk.
Bebek katili diye yıllardır İmralı’da tuttukları şahsı meclis kürsüsüne davet etmeleri iyiye güzele barış ve kardeşliğe vesile olur diye düşünüyorum, düşünelim, bekleyip görelim.
X:akyolibrahim21
ELİNİZE SAĞLIK SAYIN YAZAR