HAMAS/et çocuklara sadece ölüm getirdi ve getiriyor.
New York Times muhabirinin, Hamas yöneticilerinden Halil el Hayya ile yaptığı röportajda; Kassam Tugayları ve direniş hareketinin, 7 Ekim saldırısıyla dünyayı derin bir uykudan uyandırdığını söylerken,
5 binden fazla günahsız çocuğun derin ve sessiz bir ölüme nasıl sürüklediğini, yaşanılan savaşın hiçbir tarafında olmayan binlerce kadını, erkeği, hasta ve yaşlı insanı nasıl bir cehenneme terk ettiğini, bir avuç savaşçının savaş fantezileri yüzünden, milyonlarca insanın yerinden, yurdundan, yaşamından ve özgürlüğünden nasıl koparıldığını, hiçbir şeyin artık eskisi gibi olamayacağını biliyor muydu acaba?
HAMAS, yaptığı her eyleme İsrail’in misliyle, orantısız bir şekilde karşılık verdiğini, Gazze’de yoğun bombardımanla ölüm kustuğunu bilmiyormuydu?
Bu oyuna nasıl geldiler?
“Savaş bu haliyle bitecekse; Aksa tufanı neden başladı" diye sormak gerekmez mi?
Hamas, tüm dünyanın sessiz ve tepkisiz bir şekilde, film izler gibi; çocukların parçalanmış cesetlerini, canlı yayınlarda izleyeceklerini bildiği halde neden Aksa Tufanı hareketini başlattı?
Bu savaşın, Gazze'yi çocuk mezarlığına çevireceğini nasıl düşünmezler.
Bu savaşın büyük bir soykırıma kapı aralayacağını nasıl öngörmezler.
HAMAS’ın bu eylemdeki siyasal ve askeri hedefinin ne olduğunu ALLAH için bilen var mı?
Yaptıkları bu eylemin sonucunda, Gazze neredeyse haritadan silineceği mazlum ve masum Gazze’yi İsrail vahşetinin önüne attığınızın farkında mısınız?
İsrail'in acımasız bir biçimde ve bütün insani, hukuk ve savaş kurallarını yok sayarak, Gazze’de büyük bir vahşete imza atacağını bilmiyor muydunuz?
Hizbullah’ın onayı alınmadan, "Kardeşlerimiz bize yardım etmedi" serzenişinde bulunmanın, HAMAS'a ve ölen binlerce çocuğa ne faydası olabilir?
İsrail’den bir karış toprak almadan, hiçbir hak kazanılmadan, binlerce insanın bedenini yok yere tüketen HAMAS’ın ateşkes feryadlarını anlayan var mı?
HAMAS’ın üç günlük ateşkes karşılığında 50 İsrailli rehineyi serbest bırakma yalvarışını anlayanınız var mı?
Başta “İRAN idamlar cumhuriyeti” olmak üzere, sözüm ona Müslüman geçinen devletlerin, derin bir sessizlik içinde salya sümük ağlayışları, kınamadan öteye geçmeyen demeçleri, Yahudilik, Masonluk ve Siyonizm söylemleri derin bir ölüm uykusuna mahkum edilmiş çocukları geri uyandırabilir mi?
“1948’de İsrail’in kurulmasıyla başlayan Arap-İsrail savaşını bilinçli ve ısrarcı bir şekilde MÜSLÜMAN-YAHUDİ savaşına döndürme çabaları,HAÇ ve HİLAL kavramları üzerinden yapılan savaş sözleri, sadece ve sadece sahipsiz, günahsız çocukları, kadınları ve yaşlıları derin bir uykuya sürüklemekten, açlık, sefalet ve kaybedilecek topraktan ve sonrasında ateşkes diye yalvarıştan öteye ne kazandıracak bilen var mı?
Artık yeter;
Elinizi, dilinizi ve zihninizdeki tüm kirlilikleri derin bir uykuya sürüklediğiniz çocuklardan uzak tutun, çünkü hayal ettiğiniz “İslam birlikteliği ve ümmet bilinci'' siz değişmediğiniz sürece sadece hayal olmaktan öteye geçmeyecektir.
Son olarak;
“One munite,Berlin Fatihi, Birleşmiş Milletler Padişahı” diye övünerek bahsedilen şahsiyetlerin anlayışların milyarlarca dolarlık ticari ilişkileri asla söz konusu bile edilmiyor.
Hülasa;
Aksa Tufanı 7 Ekim’den bu yana GAZZE'YE sadece ölüm, müslümanlara ise derin bir sessizlik getirdi.
işbirlikçi zihniyetler gitmedin gazze kurtulamaz