Bu savaş, Tevrat inancına göre; Yahudilerin, onlara vadedilmiş topraklar uğruna Ortadoğu haritasını yeniden, kanla dizayn etme savaşıdır.
Yaşananlar, kıyamet savaşının başlangıcı ve milyonlarca insanın ölüm yolculuğudur aslında.
İsrail'in, Tevrat'ta geçen "Nil'den Fırat'a" vurgusuna bağlı kaldığı bu genişleme politikasını herkesin büyük bir ciddiyetle ele alması gerekir.
Siyonist akıl ve onun avarelerinin genişleme yani Arzı-Mevud uğruna önce Bağdat’a hemen ardından Halep ve Gazze'ye şimdilerde ise, Beyrut'a karşı yaptıkları saldırıların sonu gelmeyecek, bunu hepimiz iyi biliyoruz. Sırada Tahran, Kahire ve sonrasında Ankara’yı hedefledikleri aşikar. Çünkü bu, İsrail'in vadedilmiş topraklar inancı olan Arzı-Mevud hayalidir.
ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgali de, 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş da, Yemen’deki yıkım, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşanan liman patlaması,Gazze'de yaşanan soykırım, alçakça işlenen suikastler hepsi bu hayalin yavaş yavaş hayata geçirildiğinin açık ispatıdır.
Yaşanan bunca gerginliğin, acının, göçlerin, ölümlerin tek hedefi, vadedilmiş topraklar, içindir.
Bu inanç uğruna kaç devletin yıkılacağı, kaç çocuğun, kaç kadının öleceği, kaç milyon insanın yok olacağı, bunların hiçbirinin önemi yok.
Siyonist rejim ve emperyalist alçaklar, küresel barbarlıklarıyla saldırganlıklarını devam ettirecekler.
Netanyahu , Gazze'deki barbar soykırım pratiğini bölgesel savaşa dönüştürme girişiminde bulundu bile ve bölgeyi bu kaosun içine çekme projesi, Arzı-Mevud uğruna; adım adım işlenen planın devamıdır.
İslam coğrafyası ve radikal, ”CİHADİST” örgütler bu planı anlamadı. Hamas'ın 7 Ekim saldırısı İsrail’in istediği kıyamet savaşının başlangıcıydı ve Gazze’de taş üstünde taş bırakmadı. Müslümanlar tüm acizliğiyle sadece izledi ve sıranın onlara gelmesini bekledi.
GAZZE BİR İMTİHANDI.
ÜMMETİN ve TÜM İNSANLIĞIN KAYBETTİĞİ BİR İMTİHAN.
Vebali ağır, cezası çetin ve sonu hüsranla bitecek bir imtihan...
Gazze’de kana, katliama doymayıp her yere saldıran, katliam planları yapan bu siyonist akıl ve şer cephesinin varlığını ciddiye almayanların da yaşanan bu insanlık dramına karşı sesiz kalanlarında cezası “Arş-ı Âlâ"da çetin olacak..
“Hasan Nasrallah”ı öldürerek kendisi için bir başka tehlike olan Hizbullah’ı yok ederek, Lübnan işgalini, savaşın ikinci aşamasını olarak devreye soktu.
İsrail’in Türkiye’ye olası saldırı planları üzerine...
"Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, ciddi bir devlet adamı ,"İsrail’in sonraki hedefi ANKARA" dememeli, Dİ-YE-MEZ.
Tedbir alır, strateji geliştirir, iç barışını sağlar,ordusunu güçlü kılar,teknolojik devrimini gerçekleştirir, tehditlere aynı tonda cevap verir.
İran’la olası savaş karşısında kıyamet hesapları devreye girecek, nükleer başlıklı füzelerle savaşın seyri değişecek ve Ortadoğu haritası yeniden çizilmiş olacak.
İsrail ve Amerika İttifakı kolektif bir kötülüğün tarafı olarak dünyaya kaosu ve ölümü vadediyor. İslam dünyası’da hazırlıksız, kuzu kuzu ölümü, şehadeti hayal etmekte.
Ez cümle; Türkiye için, bölge için ve hatta tüm dünya için hayati konu bence şu;
İsrail vahşeti durdurulmazsa, dünya kızıl kıyamete hazır olmalı.