—Kristof Kolomb, gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar.
—Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verirler.
—Ancak tamirat aylarca bitmez
—Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini de yağmalamaya başlar...
—Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser.
—Çaresiz durumdaki Kristof Kolomb, gemilerde bulunan takvimi karıştırırken, ertesi gün “Ay tutulması” olduğunu öğrenir ve hemen yerlilerin şefine gider.
—Şefe, Tanrı ile konuştuğunu ve Tanrı bize yaptığınız yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.
—Ertesi gün akşam Ay tutulması başlar ve Ay'ın rengi tutulmadan dolayı kızıla döner.
—Kristof Kolomb'un oğlu, o anı günlüğüne şöyle yazmış:
—“İnleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru insanlar akın eder ;yiyecek ve içecekler getirdiler,
—Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için Kristof Kolomb’a yalvardılar.”
—Kristof Kolomb kum saatine bakar ve Ay tutulması bitmek üzeredir.
—Onlara Tanrı'nın kendilerini affettiğini ve Ay'ı birazdan normal rengine çevireceğini söyler.
—Tutulma biter
—Tanrı tarafından affedildiklerine inanan yerliler mutlu bir şekilde evlerine giderler;
—Evrenin işleyişini bilen Kolomb tek bir not düşer seyir defterine..
"Cehalet her zaman köleliği getirir".....
Yukarıdaki kıssadan hisse çok şeyi anlatıyor...
Kim ne anlarsa!
Çok güzel bir yazı … teşekkür ediyorum