"Getirisi ve götürüsüyle DEM’siz daha avantajlıyız." diyor, Zeydan Karalar…
Çok yanıldığını kaybettiği o gün anlayacak, ama iş işten geçmiş olacak.
2019 yerel seçimlerinden ders alanlardan ders çıkarmamış olmalı ki; Zeydan Karalar ve CHP ekibi, 2024 seçimlerinde DEM’siz ne denli değersiz olduklarını görecekler.
Adana Büyükşehir Belediyesini, beş koca yıl İYİ Parti temsilcileriyle birlikte keyfince yöneten, DEM seçmenlerinin temsilcileriyle aynı karede görünmekten dahi korkan sayın Zeydan Karalar'ın şimdilerde getiri götürü hesabıyla siyaset yapmasının acısı oylar sayıldığında ortaya çıkacaktır.
Adana’nın diğer ilçelere göre daha milliyetçi olan ilçeleri, Karaisalı, İmamoğlu, Feke, Kozan gibi yerlere yaptığı hizmetin sandıkta oylara dönüşeceği, DEM’le olası ittifakın sonucu olarak buralardan gelecek oyların önüne geçeceğini hesaplayarak; DEM’siz daha avantajlı olacağını hayal etmesi olası ittifakın bozulmasının en büyük sebeblerindedir.
DEM’siz kaybedeceğini birileri ona hatırlatmalı.
''Bu 1 Nisan şakası değil, hakikatın göstergesidir.'' demeli.
Hem DEM Parti tabanını konsolide etmeye çalışıp hem İYİ Parti seçmeninden de vazgeçmeyen, alicengiz oyunları ile seçmenin peşinde koşmaktan vazgeçmesi gerektiğini birileri Zeydan Karalar’a özel olarak söylemeli.
Peki bütün bu olup bitenler karşısında;
DEM’li temsilciler günahsız mı? Tabii ki değil.
CHP ve Zeydan Karalar’ın niyetini bilerek masaya oturmalı, kendi seçmenlerinin taleplerini dikkate alarak pazarlıkların yapılması gerektiğini ve son güne bırakılmadan kendi pozisyonunu belirlemeliydi. Ama bu yapılmadı.
Diğer yandan DEM temsilcileri ile kendi seçmen arasındaki ilişkilerde de derin sorunların yaşandığından söz etmek gerekir.
Bir yandan ısrarla ittifak peşinde koşan, hali vakti yerinde müteahhit DEM’liler ile her koşulda partisini omuzlarında taşıyan, birileri kazansın diye değil, ideolojik, bağımsız ve kendi partisi için mücadele edenler arasında derin çelişkilerin olduğu gerçeğini de görmemiz gerekir.
2019 yerel seçimlerinde karşılıksız verilen desteğin sonucunda; DEM’lilerle anılmaktan korkan, seçmenlerin yoğun yaşadığı mahallelere hizmet götürmeyi unutanlarla yeniden masaya oturup, kazanmaları için birtakım pazarlıkların yapılması, yeni formüller için günlerce görüşmeler yapılması halkların taleplerinin dikkate alınmadığı gerçeğini önümüze koymakta.
"Bunca zaman ve harcanan bunca enerji kendi parti çalışmaları için harcanmalı," diyor, DEM’li seçmenler.
"Halklarla birlikte karar alma anlayışını birkaç kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere teslim etmemek gerek." diyor, DEM’li seçmenler.
Ez cümle;
İki tarafın bütün çabasızlıklarına rağmen uzlaşılamayan Kent Uzlaşı Metni maalesef “Kâğıt Uzlaşısı" metni olarak hafızalarda kaldı ve dahi kalacak.