Dinin siyasete alet edilmesi, dinin iktidarlar tarafından siyasi çıkarlar uğruna istismar edilmesi ne bugün ortaya çıkmış bir sorunu ne de bugünün meselesidir. Tarih boyunca iktidarların vazgeçilmez hazineleri olmuştur din.
İlkel toplumlardan başlayarak 18 yy kadar kabile şeflerinden krallara kadar bütün yönetenlerin tanrı tarafından seçilen seçkin kişiler olduğu ve atandığına inanılması ve bu inanç anlayışının günümüzde hala güncelliğini koruması kutsanmışlar tarafından yönetildiğimize inanılan anlayışların varlığını ortaya koymaktadır.
*****
Uydurma din referanslı hilafet saltanat ve halklardan uzak kendi iktidar arzuları çerçevesinde yönetim sergilemeye çalışanların toplumlar üzerindeki etkileri ve sürü psikolojisi itaat kültürü sonucunda geri kalmışlık yoksulluk ve savaşlardan ibaret bir yaşam ve şahadetle kandırılan insanları doğurur.
Yöneten erk yani sultanlar padişahlar ve saraylarda yaşayanların kutsanması sonucunda “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” denilmesine kadar tırmandı. Kendini böyle gören hükümdarların egosunu siz düşünün bütün bu güç zehirlenmesi yaşayanlara karşı boyun eğmeyen toplumun diğer katmanlarının başına gelecekleri ve maruz kalacakları olağandışı zulümleri siz hayal edin.
*****
Hz Peygamber’den sonra güç ve iktidar hırsına kapılanlar İslam’ın asıl olan hukuk ve adalet anlayışından uzaklaşanlar hukuki ve kurumsal modernleşme ve adalet anlayışını ortaya koyamayıp salt boyun eğme kültürünü toplumlara empoze etmeye çalışanların eseridir günümüz İslam anlayışı.
Peki, İsmet Yılmaz’ın insanı sadece siyasetten değil neredeyse dinden soğutma noktasına getiren bu sözlerinden yola çıkarak ‘Dinin siyasete alet edildiğini, dinin istismar’ edildiğini söylememiz gerekmiyor mu? Bunun kanunlarda bir cezai yaptırımı yok mu? Bunun halklar ve inançlar arasında yol açacağı kutuplaşmayı gören yok mu?
Ülkenin çağdaş modern ve bilimsel bir yapıya bürünmesini sağlayacak olan kurumun yani milli eğitim bakanlığının başında yer almış bu şahsiyetin bu sözleri ülke olarak nerde yer aldığımızın kanıtıdır ve çocuklarımızı kime emanet ettiğimizin göstergesidir.