Adana’da yaşıyorsanız, evet.
Haziran ayının ilk günleriyle birlikte başlayan aşırı sıcaklar, Adana’da hayatı oldukça olumsuz etkiledi.
Gün ortasında, hissedilen sıcaklığın neredeyse 50 derecenin üstüne çıktığı, gölgede bile nefes almakta zorlanır hale gelindiği aşırı sıcak günler Adana’yı ve Adana’lıyı perişan etti.
Adana için o 'meşhur' günler yeniden geldi. "Çok sıcaaak!” “Nefes alamıyorum”
"Yaprak kımıldamıyor” feryatlarının başladığı, insanların duştan çıkar çıkmaz yeniden terlediği, su gibi olduğu ve güneş batana kadar dışarıda nefes almakta zorlanıldığı o günler yeniden gelip Adana’lının başına bela oldu.
Çukurova’nın çukurunda büyük bir köy görünümde olan Adana’mızın plansız, imarsız, birbirine yapışık, derme çatma gecekondu mahallelerinde durum daha da vahim. Yaz sıcağında yaşam inanılmaz zorlaşıyor.
Birde buna organize sanayi bölgesinde "SAÇLA KAPATILMIŞ” alanlarda çalışan binlerce işçinin vaziyetini, tarlada, bahçede çalışan mevsimlik işçilerin; ilkel çalışma koşullarını ve çadırlarda 50 derece sıcaklıkta yaşamaya zorlanan insanlarımızı halimi eklersek söylenecek söz kalmıyor artık...
Yaz sıcağında, Adana’nın nefes borusu olan “BARAJ GÖLÜ” kenarını imara açan, o bölgeyi rant merkezi haline getiren, önce yüzlerce ağacı kesip sonrasında gereksiz “GÖL BULVARINI”yapan; binlerce ağacı kesip yerine on binlerce TOKİ konutlarını inşa eden, Adana’mızın oksijen ve insanların nefes alma borusunu betonla tıkayan bu anlayışa en hafif tabirle yazıklar olsun diyen milyonlar var.
Aşırı sıcakların Adana insanı üzerindeki -özellikle- psikolojik etkisi ciddi anlamda dikkat edilmesi gereken boyutta.
Trafikte, çarşıda, pazarda, evlerde aşırı sıcakların getirdiği öfke kontrolsüzlüğü nahoş olaylara sebebiyet verebilmekte.
Sürücülerin arabalarının el frenini çekip, aşağı inerek birbirlerine girdiği, sokak ortasında kavgaların çoğalacağı, pazar tezgahlarının havada uçuşacağı, sokaklarda, evlerde, kafa kol kırıkların artacağı zamanlar geldi çattı...
Birde aşırı sıcakların yanında, “EKONOMİK” dar boğazın yaşandığı, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı günlerde bu duruma özellikle daha fazla dikkat edilmesi gerekir.
Uzun süren kuru ve sıcak havalar tüm yurdu aşırı derecede etkileyecektir, Özellikle Akdeniz bölgesi ve Adana'nın daha fazla etkileneceği, yaşlıların, koah hastalarının, çocuklar ve bebeklerin, kronik hastalıkları olanların, hamile kadınların daha fazla dikkat etmeleri gerekir. Aksi halde talihsiz durumların yaşanması kaçınılmaz olur.
Adana Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve devletin diğer kurumları kolektif bir birliktelikle; özelikle “ORMAN” yangınlarına ve uzun süre çalışmak zorunda bırakılan klima kaynaklı olası ev ve işyeri yangınlarına karşı önlemlerini şimdiden almalı.
Belediyelerin -özellikle- SİNEKLE mücadele etmesi, piknik yerlerinde KENE tarzı hayvan ısırmalarına karşı önlemlerinin sıklaştırmalı, kentin değişik bölgelerine “SOĞUK SU DOLAPLARI" yerleştirip insanların sıvı ihtiyacını gidermesi ve yaşam şartlarını kolaylaştırması gerekir.
Valilik emriyle, aşırı sıcak günlerde kamu ve özel sektördeki mesai saatlerinin yeniden belirlenmesi gerekir.
Bütün bu yapılacak/yapılması zorunlu hizmetler İNSANA verilecek değerin göstergesi olacaktır.
Devletin ve milletin sunduğu bütün imkanlarla Odasında, şöförlü/klimalı arabasında, hizmetçilerin kol gezdiği evinde ve gittiği her yerde ayakta karşılanan, klimalı ortamlarda her türlü ikramla ağırlanan devletin ilgili yetkilierine ve bürokratlarına duyurulur…