Şam’ın düşüşü ile başlayan ve merkezinde Türkiye’nin olduğu kriz, İSRAİL-ABD’nin büyük kazancıyla şimdilik sonuçlandı.
Rusya-İran ittifakı iflas etti!
Hizbullah-Hamas ve radikal örgütler yok oldu!
TÜRKİYE için süreç ise şöyle işliyor şimdilik:Suriye’nin kuzeyinde “YPG” ile ilgili endişeler, ÖSO’ya olan destek, “HTŞ” lideriyle servis edilen samimi görüntüler...
“Colani''nin ılımlı İslam demeçleri, özelikle Golan Tepelerinin işgaline rağmen İSRAİL’e dönük sözleri ibretle hatta hayretle izleniyor.
The Times’a verdiği röportajda;
Colani, “İsrail’in Suriye’ye müdahelesinin gerekçesi İran ve Hizbullah’tı. Onlar artık yok, bu sebeple gerekçe de ortadan kalktı, saldırı ve işgal sebebi kalmadı.'' gibi çok düşük tonda demeci;
İsrail'le savaşmak istemediklerini ve Suriye topraklarının İsrail'e yönelik saldırılarda kullanılmasına asla izin vermeyecekleri gibi net ifadeleri….
İsrail’le savaş iddialarına ilişkin ise “Ne İsrail’le ne de bir başka ülkeyle savaşmak istemiyoruz. "demecinden anlaşılıyor ki;
2011’de başlayan iç savaş İŞİD-EL KAİDE-EL NUSRA gibi cinayet şebekeleri o günlerde de İSRAİL’e karşı nasıl savaşmadılarsa sadece KÜRTLER ve ARAPLARA savaş açtılarsa bugün de aynı fikirdeler, değişen bir şey yok gibi!
Sadece isim “HTŞ” Tahrir el-Şam olmuş zihniyet aynı…
Filistin -Hamas veya bir başka deyişle ölen çocuklar, kadınlar, yaşlılar, kimsesiz sahipsiz savaşamayan sivil mazlumlar,yerinden yurdundan göçe zorlananlar bizi dün de bugün de ilgilendirmiyor anlamına gelen duruşlar ve kararlar aldıkları net bir şekilde görülüyor.
Daha da sert bir söylemle;
Suriye’nin İSRAİL’e düzenlenecek saldırılarda basamak olarak kullanılmasına, İsrail’e buralardan müdahaleye asla izin vermeyeceklerini dile getirmesi de özellikle dikkat çekici.
İşkenceci BAAS diktatörlüğünden İSRAİL-ABD-TÜRKİYE üçgenine hizmetkar bir “HTŞ” devletinin inşa çalışması hızlı bir şekilde ortaya çıkıyor.
Bu devletin “Nilden Fırata” Arzı mev'udun, İsrail hayalinin birer ayağı, piyonu olacağına dair ciddi şüpheler daha da netleşiyor.
Türkiye ile ilişkileri sıcak tutma çabası ise;
“Suriyeli Kürtler kardeşimizdir ancak ordunun dışında silahlı gruplara izin vermeyeceğiz. Suriye topraklarının Türkiye gibi ülkelere karşı kullanılmasına da müsaade etmeyeceğiz. " demesinden anlaşılıyor ki Kürtlerin özerk yapısıyla savaş kapıda…
Türkiye içerde Kürtlerle barış, Kürt sorununa çözüm, iç cepheyi sağlamlaştırma,Abdullah öcalan’ı sürece dahil etme siyasetini yürütürken, dışarda vekil güçler HTŞ-OSO üzerinden Kürtlerin özerk yapısına saldırı planına onay vermesi var olan sorunu çözmek yerine büyütecek ve içinden çıkılmaz hale sokacaktır.
Bu siyaset TÜRKİYE’yi sadece Suriye’deki bataklığın içine çekecektir.
Bütün bunlar alt alta sıralandığında bölge ve Suriye daha çok savaş çatışma kan ve gözyaşına sahne olacak endişesi daha çok ön plana çıkmaktadır.
Ayet açık ve net … kafirler istemesede Allah nurunu tamamlayacak. (Saf suresi ) mesele şu Allah nurunu tamamlarken biz hangi safta duracağız Türkcülük kürtcülük baascılık safındamı … Gerçek şu ki Allah ın safında olmayanlar kaybedecek hem bu dünyada hem ahirette…