İşte asıl merak edilen soru bu.
Ya kaybederse, işte o zaman ne olacak?
Sorunun muhatabı Ekrem İmamoğlu.
Evet, kazanması durumunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacak, peki ya kaybederse ne olarak devam edecek ya da ne olacak?
"Değişim" diyerek ortalığı velveleye veren, kendisini parlatıp Türkiye siyasetine armağan eden, Kemal Kılıçdaroğlu’na baş kaldıran, büyük emeklerle kurulan masayı darmadağan eden yenilikçi kanadın öncüleri; Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu.
Başta İstanbul olmak üzere, ellerindeki belediyeleri tek tek kaybedip Ak Parti'ye teslim ettiklerinde ne olacak? Bence şimdiden oturup bunu düşünmeleri gerekir.
Partilerin “kazandırmak” ya da “kaybettirmek” diye bir misyonla kurulmuyor.
Kısa adı DEM Parti olan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, yapılan MYK toplantısının ardından İstanbul seçimlerine kendi adaylarıyla girme kararı aldıklarını kamuoyu ile paylaştılar.
Bu, bir nevi Ekrem-Özgür yenilikçilerin yenilgisinin duyurusuydu esasında.
İyi Partinin müstakil seçim politikasına karşı bir hamle geliştiremeyenlerin, DEM Partisinin birlikte yönetme talebine karşı cevap olamayanların, DEVA ve diğerleriyle görüşme şartlarını bile oluşturamayanların yenilikçi hayalleri ve yerel iktidar günleri sayılı olmaktan öteye geçmez/geçemez.
Sonuçta siyaset “pazarlıklar”üzerine dönüyor.
İstanbul’u DEM’siz alamazsınız.
Ankara’yı, Adana’yı, Mersin’i, Hatay’ı, Antalya’yı da alamazsınız.
Yenilikçi siyasetinizin bunu anlamayacak kadar geri, ilkel ve siyasi analizden yoksun olduğunu göreceksiniz.
Büyük İstanbul İttifakı diyerek, partiler üstü davranışla seçimi kazanacağını hayal eden Ekrem İmamoğlu, DEM’in aday çıkarma hamlesine karşı ses tonunun düştüğünü, kendinden emin davranış biçiminin değiştiğini, bırak Cumhurbaşkanı olma hayali DEM’siz belediye başkanı bile olamayacağını öğrenmiş/öğrenecek ve dahi yaşayarak da görecektir.
İmamoğlu da yenileceğini anlayınca -basit siyasi tarzı takınarak- destek vermeyenlere hain damgası vuranlar kervanına katıldı.
Siyasi zeminde ve iktidarın politikaları üzerinde en etkili iller olan İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Mersin gibi illerin CHP’nin elinden kayıp gitmesi, Mayıs seçimlerini muzaffer bir komutan edasıyla kazanan AK Partiyi daha güçlü hale getirmez mi?
Yenilikçiler ve deneyimsiz, toy siyasetçiler bunu nasıl öngöremezsiniz?
Bir manifesto niteliğinde, değişim nutukları atan Ekrem İmamoğlu'nun bu tavrının amacı; seçimlerde İstanbul'u kaybederse ki bu çok olası bir durum, bunun sonrasında CHP genel başkanlık koltuğunu sağlama alma girişimi miydi?
Özgür Özel’den emaneti devralma hesapları bilinmekle ve bununla birlikte CHP’de yeni kurultay ve yepyeni kavgaların ayak sesleri uzaktan da olsa duyulmakta.