Mahmud Abbas, Türkiye'ye geldi.
Mecliste konuşma yaptı ve sizler de ABD’ye nispet yapar gibi ayakta ve avuçlarınız patlayana kadar alkışladınız.
Ne değişti peki?
Başınız göğe mi erdi?
Yoksa;
Gazze’de çocuk ölümleri sona mı erdi?
Kadınların feryadı mı sonlandı?
Sokaklardaki parçalanmış cesetlerin sayısı mı azaldı?
Belki de esir alınan Gazze’lilere artık tecavüz edilmiyor ya da ölenlerin geride kalan yakınlardan -kaldıysa tabii- helallik mi aldınız?
Katar katar sıralanan ticari gemilerin sayısı mı azaldı?
Acılarına merhem mi oldunuz?
Birkaç sevkiyatı düşürerek, ticareti sınırlandırdıklarını mı sandılar ya da milleti böyle mi kandırdılar?
"Biz sizlerin hamisiyiz" diyerek, parmak sallayarak, "Gel dedik, gelmedi, gelecek ve özür dileyecek" diyerek, muhtaç ve çaresiz Mahmud Abbas’ın bu durumunu mu izlediniz/dünyaya izlettiniz?
Ya da size destek veren muhafazakar Müslümanların gazını almak için miydi, bütün bu çıkışlar?
Bilinmez ama bilinen tek gerçek; Mahmud Abbas’ın ne kendine ne de Gazze’de yaşayan mazlumlara bir faydasının olamayacağıdır.
Sizi, şakşakçılarınızı, yalaka yandaşlarınızı, riyakar tavrınızı, samimiyetsiz Müslümanlığınızı bütün İslam alemi ve dahi dünya biliyor.
Çünkü;
Ticaretiniz, üstenci bakışınız, kibirli duruşunuz, hilafete olan hayranlığınız, halifelik rüyalarınız, "İslam sancaktarıyız" diyerek, samimiyetsiz davranışlarınız sonucunda; Mahmud Abbas ayağınıza geldi, özürünü diledi, mecliste konuştu, ayakta alkışlandı.
Bunu bütün dünyaya duyurdunuz.
Peki, tüm bunlar yaşanırken vicdanınız rahat mıydı?
Mahmud Abbas’ı niye bu kadar önemsediniz ?
Geriye dönüp baktığımızda, 7 Ekim’den bu yana Mahmud Abbas’ın Gazze için dişe dokunur tek bir hareketi var mı? Hayır.
Londra’dan Paris’e, Washington'da,İstanbul’da günlerce eylem yapanlara karşı Ramallah’ta ne yapıldı? Hiçbir şey.
2016 yılında ölen İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in cenaze törenine katılan Mahmud Abbas, Hamas Siyasi Büro Başkanı Haniye'nin İran'da ve Katar'da düzenlenen cenaze törenlerine neden katılmadı sordunuz mu?
Gazze’ye gideceğini söylüyor, 40 bin insan öldükten sonra mı aklı başına geldi?
"Benim kanım Filistinli bir çocuğun kanından daha değerli değil" diyor. Doğru lafa ne denir, senin kanın ne değeri var ki para bile etmiyor.
Ölen on binden fazla çocuğun üzerinden yapılan popülist siyasetini dikkate alan da yok zaten.
Haydi ABBAS, vakit tamam.
Gelmem, diyordun; tıpış tıpış geldin.
Özürünü diledin.
TBMM’de konuştun.
Ayakta alkışlandın.
Var, git artık.
Sen, Filistin'in bu şanlı direnişinin lideri olamazsın.
Çünkü;
Tükürdüğünü yaladın.
Sen, Ramallah'ta İnsanların çoğu rahat konutlarında keyif sürerken;
Gazze’de çocuklar
Gazze’de kadınlar
Gazze’de insanlar ölmeye devam ediyor.