“İslam en mükemmel sistem ama bizler değiliz” diyor Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç…
Bilge kişinin bu sözünün doğruluğu günümüz İslam coğrafyasında daha net kendini göstermekte. Çünkü alt yapısı kapitalizm istismar ve sömürü üst yapısı ahlak adalet ve takva olan bir yapının insani ve İslami olma ve başarılı olma ihtimali imkânsız!
Üretim ve ekonomi temeli üzerine ahlaki ve adilane bir üst yapıyı kurmadan İslam’ın söz ettiği bir paylaşımcı ve üretken ekonomik modelin ortaya çıkması da imkânsızdır. Verilen tüm çabalar beyhude çabalar olur ki bu da faydasız ve toplumsal bir gayret olmaz.
*****
Toplumsal bir gerçekliği ortaya koymak gerekir ki; bu da olanaklar ve ekonomik imkânlar sayesinde İslami anlayıştan yoksun bireylerin salt ekonomik gücü hedef alıp her şeyi mubah gören anlayışları sayesinde yaşamları ve aile hayatları refah seviyeleri üst seviyede olup çocukları en mükemmel okula en iyi öğretmene en kaliteli kitaba ve en iyi eğitime sahip olmalarını sağlamakta.
Köyden yeni gelmiş kenar mahallerde gecekonduda yaşayan bir işçinin işsizin bahtsız çocuğunun ise babası mütedeyyin annesi pak ve saf olmasına rağmen İslami bir yaşam sergileyen ailenin çocuklarının kaçakçı, hırsız ve kapkaçı olma ihtimali daha yüksektir. Bu durumun nedeni bu çocuğun ekonomik alın yazısıdır. Bu nedenle ekonomik yokluk fakirlik bir toplumun geri kalmışlığına sebep olabilmekte ve İslam’dan uzak her türlü kirliliğe bulaşabilmektedir.
*****
Ekonomik yokluk açlık sefalet sahipsizlik adaletten yoksun bir anlayış haksız hukuksuz bir yönetim ve en önemlisi yöneten erke yani devletin kendisine duyulan güvensizlik, öncelikle bireyi ve toplumu ve yaşamın kendisini siyasi köle yapar. Yani siyasetçilerin oyuncağı haline getirir ki bu da hem İslami hem de ahlaki bir yaşam tarzı olmaz.
Özelikle İslam coğrafyasında boy gösteren bu yokluk ve sefalet anlayışı üretimden ve ahlaki anlayıştan uzak yaşam bireylerin ve toplumların batılı güçlerin elinde birer oyuncak olmalarına sebep olmakta ve İslami anlayıştan uzak vahşi bir canavara dönüşmelerine sebep olmakta bu cehalet ve yokluk bir alınyazısı değil bireyin kendi tercihi olmaktan öteye geçmez.
*****
Her şart altında İslam âlemi yaşamın merkezine Kuran-ı almalı ve Hz Peygamberin muhteşem metoduyla üretken bilimsel ahlaki hak hukuk ve adalettin hâkim olduğu insanca yaşamın kutsallığını kabul gören paylaşımcı sevginin ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir yaşamın gerekliliğini anlayıp mücadele ve kararlılığını ortaya koymalı aksi bütün çabalar ölüm kan gözyaşı sefalet ve batı anlayışının kölesinden öteye geçmez.