Şimdi memnun musun Muharrem?
En başta, iktidar yanlısı muhalefet görünümünden sıyrılıp, halkların ortak sofrasına otursaydın olmaz mıydı?
Birilerinin "yaparsın, edersin, yürü be Muharrem" gazına gelmeseydin olmaz mıydı?
Oluşan toplumsal muhalefete dahil olup, iktidara yürüyen bir nefer olsaydın olmaz mıydı?
Ama yapmadın.
Hem kendine hem de sana inananlara yazık ettin.
Siyaset böyle bir şey işte.
Öyle büyük büyük laflar etmekle,
"ben yaptım, ben ettim" demekle,
"küçük dağlar benim eserim" gibi davranmakla olmuyormuş...
Siyaset;
Dürüstlük ister.
Halklar, ilkeli davranış bekler, birleştirici, kucaklayıcı siyasi anlayış ister.
3 Nisan tarihli yazımda "Muharrem İnce’ldiği Yerden Kopsun" demiştim.
Sen olsan da olmasan da "sana söz ülkeye baharlar gelecek" demiştim.
Aklınca, "Gel Muharrem" sözünün intikamını alır gibi ayağına kadar gelen Kemal Kılıçdaroğlu’na "Hoş geldin, Güle Güle" deme nezaketsizliğini gösterdin.
Şimdi giderken de "birinci önceliğim iktidarın değişmesidir" demiyorsun.
"Kılıçdaroğlu'nun muhtemel başarısızlığının faturasının kendisine yüklenmemesi" için gittiğini söylüyorsun.
"Adam Kazanacak” der gibi çekip gidiyorsun.
Merak etme Muharrem;
Sen olsan da olmasan da, "SANA SÖZ ÜLKEYE BAHARLAR GELECEK" diyen milyonlar var artık.
Türkiye’de politik analiz yapacak düzeyde insan sayısı oldukça arttı. Gidişine kimler sevindi, kimler üzüldü, halk bunu biliyor ve tahlil edebiliyor artık.
İktidar kanadının aday olarak kalmana sevindiği kadar, gidişine de on kat daha fazla üzüldüğünü bu halk görüyor.
Bir dön sorgula kendini Muharrem.
Acaba nerde yanlış yaptım diye sor vicdanına.
Hakkında yalan yanlış iddalar ortaya atılmış olabilir, parasal ilişkilere dönük çok çirkin iddialar gündeme getirilebilir.İktidar tarafından finanse edildiğin dillendirilebilir.
Ama kaset işi, özel hayata dair çirkin iddalar kabul edilir gibi değil.
Kaset işleri pis işler, kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın şantaj, tehdit, korkutma girişimi; kimden kime karşı, hangi sebeble olursa olsun, alçaklıktır, seviyesiz bir siyasi linç girişimidir.
Senin yanlış siyasi tercihlerin, kararların, benlik anlayışın Reis'e olan özentilerin, böylesi pis kaset şantajına maruz kalmana sebeb asla değildir.
Ama Türkiye'nin siyasi geçmişinde ne yazık ki bu tarz çirkin kaset örnekleri var.
Keşke uyarıları dikkate alıp bizi haklı çıkarmasaydın.
Demiştim;
"Ya olanlardan ibret alacak ya da olacaklardan dolayı İBRETLİK olacaksın."
Bak ne oldun Muharrem;
Kırk yıllık siyasi serüvenin sonunda gönlünde yatan "Adam Kazanacak" arzun ile hatırlanacaksın. Hoşgeldin, güle güle, kaset, kumpas ve muhalefet görünümlü iktidar yanlısı olarak akıllarda kalacaksın, Muharrem...