Yedi asır önce Yemen kralı tarafından Hz. Peygambe're verilmek üzere yazılmış, elden elle muhafaza edilmiş, Medine’de Eyyub el- Ensari tarafından İslam peygamberine teslim edildiği rivayet edilen bir teslimiyet, inanış ve iman ediş mektubu...
Yemen’in ihtişamlı ve güçlü ordusuyla nam salmış, yaptığı fetihlerle ülke sınırlarını genişletmiş bir kraldır TUBBA.
Güçlü kral ordusuyla Mekke'yi kuşatır, bu kuşatma esnasında insanların kendisine değil de kara taşlarla örülü Kabe’yi tavaf ettiği, hürmet gösterdiğini görür ve Kabe’yi yıkmaya karar verir.
Bu karar sonucunda kötü bir hastalığa yakalanır, hekimlerin bütün uğraşlarına rağmen iyileşmez. Orada olanlardan hikmet ehli bir hekim, kendisinin tıbbi bir rahatsızlığının olmadığını, ancak aklından kötü bir düşünce geçirmiş olabileceğini, rahatsızlığının ilahi bir ikazdan ibaret olabileceğini söyler.
Kral düşünür ve Kabe-i muazzamayı kuşatmaktan vazgeçer , Kabe’nin duvarlarına örtü serilmesini emreder.
Bilinen kaynaklara göre KABE’nin örtüsü ilk olarak TUBBA’ın verdiği emirle örtülür.
Yaşanılan bu durum sonunda TUBBA ordusuyla Medine’ye doğru ilerler ve kuşatır. O dönemin alimleri bu kuşatmadan vazgeçmesi gerektiğini buranın korunmuş bir şehir olduğunu gelecek olan son peygamberin burada yaşayıp burada dünyasını değiştireceğini dile getirince TUBBA’nın fikir dünyası tamamen değişir.
Gelecek olan peygamberle ilgili bilgi toplamaya çalışır, öğrenir ve duydukları karşısında Hz. Peygambere sevgisi artar.
Ve o muhteşem teslimiyet mektubunu kaleme alır.
Mektup 7 asır önce yaşayan bir ihtişamlı kralın imanını, teslimiyetini konu alır.
Mektupta; “Şehadet ederim ki, Hz.Ahmed, Allah’ın peygamberidir. Şayet ömrüm olur da O’na ulaşırsam, O’nun yardımcısı veya amcasının oğlu gibi olurum. O’nun yanında yer alır, O’nun düşmanı olanlarla savaşır, O’nun yükünü hafifletirim. ” diye yazıyordu.
Vasiyet edilen mektub elden ele korunarak 700 yılın sonunda Efendimize ulaşır.
Peygamberimiz mektubu okutur. "Tubba’ya küfretmeyin .O bir mümindir. Selam Tubba’ya, selam beni görmeden tabi olan kardeşime, aramıza hoş geldin! ” der.
"Her şer, bir hayra gebedir. ” derler ya.
TUBBA bütün şerriyle ve hışımıyla geldiği yere imanıyla teslimiyetiyle ve kurtuluşa eren şahsiyetiyle anılır oldu.
Selam olsun kutlu PEYGAMBERE ve onu görmeden iman eden TUBBA’ya...