Türkiye’de #kahvemtermosta hareketi
Hepimiz daha az plastik kullanımının, çevreye daha duyarlı olmanın gereklerini biliyoruz. Peki, bunu ne derece uyguluyoruz. Dünyada her 1 dakikada 1 milyon plastik şişe satın alınıyor. Yılda 500 milyar plastik poşet kullanılıyor.
Kullandıktan sonra doğaya saldığımız plastikler bizimle birlikte milyonlarca canlının hayatını ve dünyayı etkiliyor. Okyanusları her yıl 8 milyon ton plastiğin kirlettiğini ve dakikada okyanuslara karışan atık plastik miktarının bir çöp kamyonu büyüklüğünde olduğunu duymuş olsaydık yine de plastik kullanmaya, çöplerimizi doğaya salmaya devam eder miydik?
Gittiğimiz kafe ve restoranlarda beş on dakika kullandığımız tek kullanımlık pipetlerin çöpten sonra nereye gittiğini, doğaya umarsızca nasıl salındığını biliyor muyuz?
Hepimizin bildiği ama çoğumuzun umurunda olmayan bilgiler silsilesini geçtikten sonra gelelim alacağımız küçük önlemlerle hayat kurtarıcı işlere. Kimse yapmıyor bir tek ben yaparsam ne faydası olur ki düşüncesinden çıkıp ilk adımı atmalıyız.
Sürü psikolojisi dediğimiz olay böyle başlıyor, küçük bir grubun ya da tek bir insanın düşüncesi insanların fikrine yerleşebiliyor. ‘Kimse yapmıyor değil ben başlıyorum benimle gelmek isteyen var mı?’ düşüncesini fikirlere yerleştirmeliyiz.
Hepimize düşen görevlerde işe tüketici alışkanlıklarımızı değiştirmek, kullandığımız ürünleri gözden geçirmekle başlayabiliriz. Doğa dostu üretici firmalardan alışveriş yapmak, gittiğimiz kafelerde kahvemizi termosta istemek, pet şişede su taşımak yerine matara kullanmak bile çevre dostu olmamıza yetebilir.
Koronavirüs salgını döneminde evlerimizden çıkamadığımız, her şeyi evimize sipariş etmek durumunda olduğumuz o günlerde eve gelen paketleri ve içeriğindeki plastik ve poşetleri bir hayal edelim. ‘Çöpe attım ki’ ile bitmeyen o iş ya ormanlarda ya denizlerde ya da bizden kilometrelerce uzaklardaki okyanuslarda bitiyor.
Birkaç yıldır kahveni ya da içeceğini gittiğin kafelerde termosuna isteme Türkiye’deki ünlü ve tekelleşmiş kafelerde geçerliydi. Yerel ya da küçük işletmecilerden de aynı performansı bekliyorduk. Sayıları yok denecek kadar azdı ve kimse bilmiyordu.
Türkiye’de #kahvemtermosta adı altında Hale Acun Aydın’ın başlattığı hareket birçok insana ve işletmecilere fikir oldu. Türkiye’de 100 yerel kafe bu harekete cevap vermiş durumda. Henüz sayısı çok değil ancak artabilir de! Bu hareketi hep birlikte yaymak ve özendirmek mümkün...
Teşekkürler :)
çok güzel ve duru anltılmış
Mükemmel bir fikir