Reyhanlı patlamalarıyla ilgili iddialar bitmek bilmiyor.
Adana Baro Başkanı Av. Aziz Erbek, getirilen yayın yasağının sansür olduğunu öne sürdü.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti de yayın yasağı halkın haber alma özgürlüğü açısından yanlış bir uygulama olduğuna dikkati çekti.
Gazetecilik sorumluluk gerektiren bir meslektir ve kendini gazeteci olarak gören hiç kimse bu tür olaylarda sorumsuzluk sergileyemez.
Bu bağlamda yayın yasağının mantığını anlamak zor.
Patlamaların üzerinden 6 gün geçti ve her geçen gün yeni iddialara yenileri ekleniyor.
CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Av. Rukiye Çinkılıç Reyhanlı izlenimleriyle ilgili yaptığı basın açıklamasında Reyhanlı’da yaşayan halkın iddialarını aktardı.
Reyhanlı’da kaymakamın patlamalardan birkaç gün önce Suriyeli mültecilere evden çıkmamaları konusunda uyarıda bulunduğu iddiasına dikkatleri çekti Çinkılıç.
Ne iddianın hedefindeki kaymakamın ne de devlet idaresindeki hiç kimsenin böyle bir iddiayı kabul etmesi beklenemez.
Çünkü bu iddianın doğruluğunun kanıtlanması infial yaratacak öneme sahiptir.
Reyhanlı’da yaşayanlar 11 Mayıs’ta yaşanan patlamaları 11 Eylül patlamalarıyla da bağdaştırmaya başlamışlar.
AKP’lilerin Reyhanlıya gelmediğinden yakınmış Reyhanlı halkı.
İddiaların ardı arkası kesilmiyor.
Görünen o ki Reyhanlı’da patlayan bombalar Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
Bu yeni dönemin hayırlı bir dönem olacağını söylemek de çok güç.
İnsanlarımız bir hiç uğruna insanlık dışı yöntemlerle katlediliyor ve sözkonusu katliamla ilgili toplumu tatmin edecek bir açıklama ne yazık ki yapılamıyor.
Reyhanlıların iddiaları dikkate alınmalı ve halkın şüpheleri mutlaka giderilmelidir.
Umarız, bu patlamalar toplumsal barışımıza bir darbe vurmaz ve patlamaların gerçek failleri ve arkalarındaki güçler tez zamanda ortaya çıkarılır.
Yorumlar
Kalan Karakter: