‘Yüzünü yastıkla kapattım’

Neşet KARADAĞ

ADANA(GÜNAYDIN)

Adana’da evine gizlice girip tecavüze kalkıştığı 2 çocuk annesi Fadime Şafak'ı (29) darp edip yastıkla boğarak öldürdüğü iddia edilen ve 18 yıl sonra yakalanıp tutuklanan Gökhan Çekiç, ‘Eziyet Çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ayrıca ‘Cinsel saldırıdan’ ise 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle hakim karşısına çıktı.

Adana 7.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Gökhan Çekiç, tutuklu bulunduğu Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi’nden koronavirüs tedbirleri nedeniyle Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, öldürülen Fadime Şafak’ın eşi Süleyman Şafak ve çocukları Dilara ve Volkan Şafak ile tarafların avukatları da hazır bulundu.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığı’nın da katılan olarak kabul edildiği duruşmada sanık Gökhan Çekiç savunmasını yaptı. 2002’de Fadime Şafak ile aralarında bir gönül ilişkisi olduğunu iddia eden Çekiç, olay günü Şafak’ın evine balkon penceresinin demirlerinin arasından girdiğini söyledi. Fadime ile sohbet ederken Fadime’nin oğlunun kendilerini gördüğünü ifade eden Çekiç, “Oğlu Fadime’ye ‘Anne bu kim?’ dedi. Fadime, koridora çıkıp oğluna bir şey söyledi. Ne söylediğini duymadım. Bana ‘sen nişanlanmışsın’ dedi.  Ben  de, ‘Sen evlisin ben nişanlıyım, sonumuz yok, ayrılalım’ dedim. Aramızda tartışma oldu” dedi.

Tartışma sırasında Fadime Şafak’ın bağırmaması için eliyle ağzını kapattığını öne süren sanık Çekiç, savunmasında şunları dedi:

“Elimi ağzından çekip ‘bağırma, insanca konuşalım, bizim sonumuz yok. Sen yoluna ben yoluma gideyim’ dedim. Bana ‘Seni öldürürüm, nişanlına ve mahalleye rezil ederim’ dedi. Bağırınca Fadime’ye 2-3 tokat attım. Benim suratımı tırnaklarıyla çizdi. Ben de Fadime’nin yüzünü yastıkla kapattım. Fadime bayıldı, yüzünden yastığı çektim. Nefes alıyordu, nabzı atıyordu. Geldiğim pencereden çıkıp gittim.  Cinsel saldırı olmadı.”

Öldürülen Fadime Şafak’ın eşi Süleyman Şafak ve çocukları Dilara ile Volkan Şafak sanıktan şikayetçi oldu. Eşi Fadime’nin olaydan önce bir hırsızın kendisini rahatsız ettiğini kendisine söylediğini ifade eden Süleyman Şafak, “Çevrede saklanıp pencereye taş atıyormuş. Sanığın tanımam hiç görmedim.  Yalan söylüyor. Evim dağıldı, olaydan dolayı suçlandım” diyerek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

Annesi ile annesinin katilini 7 yaşındayken gören Volkan Şafak ise, “Olay gecesi odanın karşı odasından birinin diğer odaya geçtiğini görmüştüm.  Anneme söyledim. O da, ‘kimse yok, yanlış görmüşsündür’ diye söyledi.  Ben annemin öldürülmesini görmedim.  Sabah uyandığımızda kardeşimle annemin yanına gittik. Yerde yatıyordu.  Annemi salladım kalkmadı, biz de ağlayarak dışarı çıktık. Annemin alt tarafı çıplaktı. Sanık anneme hem cinsel saldırıda bulunmuş ve boğarak öldürmüş” dedi.

Dilara Şafak da, olay tarihinde küçük olduğunu hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Şafak, “Ben annesiz kaldım, psikolojikmen kötüyüm” dedi.

Cinayet olayını 18 yıl sonra suç duyurusunda bulunarak ortaya çıkartan sanık Çekiç’in ağabeyi Savaş Çekiç tanık olarak dinlendi. Başka suçtan tutuklu bulunan Çekiç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alınan ifadesinde, Fadime Şafak’ın öldürülmesini cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada gazeteden öğrendiğini söyledi. Cezası bittikten sonra Adana’ya geldiğini ifade eden Savaş Çekiç, “Ablam P.Y. ile evde oturuyorduk.  Ablam bana ‘Kardeşim sana bir şey söyleyeceğim. Ölen kadını herhalde bizim Gökhan öldürmüş’ dedi.  Olay sabahı Gökhan’ın eve geldiğini, yüzünün tırnaklanmış olduğunu söyledi. 17-18 yıldır kardeşim ile görüşmüyorum. Gökhan gittiği Kıbrıs’ta da suç işlemiş. Ben de suç duyurusunda bulundum. Gökhan’a telefon açtım, ‘Bu işi nasıl yaptın?’ diye sordum. O da bana ‘Bana acımadın, çocuklarıma da mı acımadın’ dedi.  Ben de ‘Bunu yaptıysan cezasını çekeceksin’ dedim. Telefonu yüzüme kapattı” dedi.

Sanığın ablası P.Y. ve eşi E.Ç. ise tanıklık yapmak istemedi.

Mahkeme heyeti, sanık Gökhan Çekiç’in tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.