‘İNSAN HAKLARI VE KADIN KONUSU SİYASET ÜSTÜ BİR KONUDUR !’
Türk Kadınlar Konseyi Derneği Adana Şubesi ve Akdeniz Bölge Başkanı Av.Meryem Türktekin, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini doğru bulmadıklarını söyledi
Yayınlanma :
21.03.2021 14:19
Güncelleme :
21.03.2021 14:19


Kudret BAKTARHAN
ADANA(GÜNAYDIN)- Türk Kadınlar Konseyi Derneği Adana Şubesi ve Akdeniz Bölge Başkanı Av.Meryem Türktekin, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi üzerine yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, kadınların yaşam hakkının göz göre göre riske edilmesi demektir” dedi.
Av.Meryem Türktekin yaptığı açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin, bazı kesimlerce bir süredir hukuken ve mantıken anlam veremedikleri nedenlerle toplumsal bir gerilimin konusu haline dönüştürüldüğünü ve kadın hareketinin yoğun çabalarına rağmen ne yazık ki, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedildiğini söyledi.
Bu kararın, sadece kadına yönelik şiddet açısından değil, hukuk devleti açısından da, demokrasi açısından da ülkemize zarar vereceğini düşündüklerini ifade eden Av.Türktekin, şunları söyledi:
“İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadele açısından altın standartlar içeren önemli bir sözleşmedir. Sözleşmeye karşı ileri sürülen,‘eşcinsel yönelimleri meşrulaştırdığı ’veya‘ aile kurumuna zarar verdiği’ yönündeki iddialar hukuki dayanaktan yoksundur ve sosyolojik gerçeklikle de örtüşmemektedir.
İnsan hakları ve kadın konusu siyaset üstü bir konudur; hangi kesim tarafından olursa olsun siyasi bir malzeme olarak görülmesini doğru bulmuyoruz, dün olduğu gibi bugünde itiraz ediyoruz, yarın da edeceğiz.
Sözleşmenin amacı çok açıktır;‘Kadını veya erkeği her türlü şiddete karşı korumak, şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmaktır.’ Yani insan haklarını, kişi hak ve hürriyetlerini korumaktır.
Cumhurbaşkanlığı kararının “9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3 üncü maddesi gereğince” alındığı belirtilmiştir. Bu gerekçenin hukuken hatalı değerlendirmeye dayalı olduğu kanaatinde olduğumuz gibi, kadına şiddetin bu boyuta ulaşmış olduğu; her gün bir kadının katledildiği, tacize, tecavüze, istismara uğradığı bir ülkede, kadınları yaşatabilecek bir sözleşmede sakıncalı görülen bir yön varsa dahi (ki bize göre yoktur), daha iyisi yapılmadan feshedilemez.
Temel hak ve hürriyetler, kişi hak ve hürriyetleri ile ilgili konular Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez, değiştirilemez. Bu nedenle, bu konuları düzenleyen bir sözleşmeden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çekilebilmek mümkün değildir. Sözleşme, başka bir konuyu düzenlemiş olsaydı dahi çekilemezdik çünkü, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile uluslararası bir sözleşmeden çekilebilmek mümkün değildir;
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin çıkarılması ve hukuka uygunluk şartları Anayasamızın 104’üncü maddesinin 17’nci fıkrasında düzenlenmiştir; ve ön koşulu çıkarılacak kararnamenin “yürütme yetkisine ilişkin” bir konuda olmasıdır. Uluslararası antlaşmaların onaylanması konusu ise, sadece yürütme yetkisine ilişkin bir konu değildir, yasama yetkisine de ait bir konudur. Anayasamız 104’üncü maddesiyle uluslararası antlaşmaları onaylama yetkisini Cumhurbaşkanına vererek, 90’ıncı maddesiylede Cumhurbaşkanının bu yetkisini TBMM’nin “onaylamayı bir kanunla uygun bulması” şartına bağlayarak uluslararası antlaşmaları onaylama yetkisini, yürütme organı ile yasama organı arasında paylaştırmıştır;
Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi, TBMM tarafından 14 Kasım 2011 tarih ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunarak ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir; bu sözleşmeden çekilmek de, ancak bu yolla mümkün olabilir. Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedilemez. Zira, hukukta ‘bir şey nasıl getirilmişse ancak o şekilde geri alınabilir.’ Buna ‘yetkide ve usulde paralellik ilkesi’ denir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu ilke atlanmış ise de, 6251 sayılı Kanun hâlen yürürlükte olduğundan anılan kararnamenin İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğüyle ilgili TBMM kararı olmadan hukuki bir sonuç doğurmayacağı kanaatindeyiz.
Ancak, ülkemizin katkılarıyla hazırlanmış olan ve ilk imzacısı olduğumuz, insan haklarını düzenleyen ve günümüz koşullarında kadınların yaşam haklarının korunması açısından devamında zorunluluk bulunan bir sözleşmeden ülkemiz adına çekilme kararı verilmiş olması tarafımızda büyük üzüntü yaratmıştır.
Kadının geleceğinin, ülkenin geleceği olduğuna inanıyor; kadınları her anlamda ve her alanda güçlendirmek adına, kadına yönelik şiddetle ve ayrımcılıkla mücadelemize yılmaksızın devam edeceğimizi kamuoyuna açıklıyoruz.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: