SÜMER: VATANDAŞ BAYRAM ALIŞ VERİŞİ İÇİN ALYANSINI SATIYOR

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi vatandaşın ekonomiden dert yandığını dile getirdi. Sümer, “Vatandaş bayramı buruk karşılıyor. Çünkü dolap boş, tencere kaynamıyor. Verilen vaadlerin hepsi boş çıktı. İktidar, milletin derdine çözüm olmuyor” dedi.
“Büyüklerimizin eski bayramları anlatırken şevkle, neşeyle anlatırdı. Artık eski bayramlar kalmadı diye yakınırlardı” diyen Milletvekili Sümer, şunları söyledi:
“Türkiye’nin getirildiği noktada gerçekten eski bayramları arar olduk. Artık vatandaşlar evine erzak alabilmek için parmağındaki alyansı satmak zorunda kalıyorlar. Gıda fiyatlarının bu kadar pahalı olduğu, salgınla birlikte gerekli desteklerin verilmediği bir dönemde ülke olarak neşeli bayramları arar haldeyiz.”
BAYRAM NEŞESİ YOK GEÇİM DERDİ VAR
Ülke olarak çok zor zamanlardan geçtiğimizi belirten Sümer, “Ne yazık ki ufak sevinçlerin yerini geçim sıkıntısı alıyor. Bayramların tüm ülkeye getirdiği huzurun yerini borçlar ve işsizlik kaplamış durumda. Milyonlarca kişi evine ekmek götürmek için iş arıyor ama karşılığı yok. Pandeminin etkisiyle iyice bunalan vatandaşlarımız iktidardan destek bekliyor fakat ne yazık ki o konuda da istenilen olmuyor. Artık bayram neşesi yok. Ülkedeki her hanede geçim sıkıntısı var” dedi.
 
ÇOCUĞUNUN TELEFONUNU SATIP BORÇ ÖDEYEN AİLELER VAR
Orhan Sümer, şöyle devam etti:
“Adana’nın Sarıçam ilçesine bağlı İncirlik’te güneş altında soğan hasadı yapan mevsimlik tarım işçileri ülkenin geldiği durumun en net örneğini sergiliyor. Sigorta ve sosyal haklar olmadan çalışmak zorunda bırakılan yüz binlerce mevsimlik tarım işçisi gibi onlar da “Tam kapanma”da evde kalamayanlardan. Pandemi riskine rağmen yılın 6-7 ay boyunca bütün aile il il gezip çalışmak zorunda. Aileler ya kendi ya da çocuklarının cep telefonlarını satarak borç ödediklerini söylüyorlar. Bu durumda uzaktan eğitimden mahrum kalan milyonlarca öğrenci bulunuyor. İktidarın bu gerçekleri görüp önlem alması gerekir ama ne yazık ki gören duyan yok.”