Adana intihar’da birinci mi?

Adana son günlerde öğrenci intiharlarıyla sarsıldı..Genç fidanların yaşamlarını sonlandırdığı peş peşe gelen intiharların en önemli nedeninin “parçalanmış aileler” olması da dikkat çekiyor.
Anne baba sevgisi ve ilgisinden yoksun sevgiye susamış gençler sorunlarını aşılamayacak zannederek,ölümü seçiyorlar. Bu gerçekten düşündürücü, düşündürücü olduğu kadar da kahredici..
Aslında Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa bu intiharların  nedenini ve nasıl önlenebileceğini geçtiğimiz gün yaptığı açıklama ile  gözler önüne serdi.
Öğrenci intiharlarını tarihleriyle birlikte veren Güven Boğa’nın bir tespiti de hayli ilginç..
Güven Boğa’ya göre,Adana  işsizlikten sonra  intihar olayları ile de Türkiye’nin  birincisi.. İşte bu  çok vahim bir tablo. Boğan’ın yaptığı araştırmaya göre,  son  10 ay içerisinde 9 öğrenci ihtihar etti.
Hayatlarının baharında  yaşamlarına son veren  gençlerimizin gerilerinde bıraktığı  notlarda da, “Sevgiden yoksunluk, anne-baba kavgaları, Aile içi şiddet  ve Ailenin ilgisizliği”gibi nedenler göze çarpıyor..
Adana’da  yaşanan son intiharı  bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Yer Tellidere Mahallesi 72005 sokak Aydınlar Sitesi A. Blok..
11. kattaki evlerinin penceresinden atlayıp intihar eden Paksoy Lisesi  son sınıf öğrencisi D.Ç (17).. D.Ç’nin  anne babası ayrı yaşıyor.
Bıraktığı not ise  herşeyi anlatıyor..
”Adam gibi bir aile hayatı yaşamadım. Sizleri çok seviyorum...”
Boğa, intiharlara duyarlılık gössteren ender  kişilerden biri..
Boğa, “İntiharlarda pek çok etken söz konusu. Göç edenlerde çok ciddi depresyonlar oluşabiliyor. Ailenin tutumu önemli yer tutuyor. Sevecen olmayan, sevgi göstermeyen ilgisiz ailelerde çocuklar güvensiz yetişiyor. Güvensiz olan çocuğun gençlik döneminde karşılaştığı stresle başa çıkması çok zor hale geliyor, kendini aciz hissediyor. Ve kolaylıkla intihar edebiliyorlar. Çocuk ailede şiddeti görmüşse, anne babanın devamlı kavga ettiği, birbirlerine şiddet uyguladığı bir ortamda büyümüşse bu tür davranışları benimsiyor. Bu çocuklarda ya dışa dönük ya da kendilerine yönelik şiddet örnekleri görülüyor. Kendini öldürmeyi düşünen ve deneyen birçok insan, intiharın baş edemeyeceğini hissettiği duygulara karşı tek çözüm olduğunu düşünür ve duygularının yoğunluğu çözümleri görmesini engeller. İntihar düşünceleri genellikle geçicidir. Baş edilemez görünen acıyı hafifletmek ya da onunla baş etme yöntemlerini artırmak mümkündür. Önemli olan şunu hatırlamaktır: Kimse bu zor süreci tek başına yaşamak zorunda değildir. Çevreden yardım almak atılabilecek ilk ve en önemli adımdır” diyor.
Boğa’nın  bir tespiti de, intihar edecek kişilerin “'Hayat yaşamaya değmez', 'Dünya bensiz daha iyi', 'Artık dayanamıyorum', 'Herşey bitti, öldüreceğim kendimi' “ diyerek ruh hallerini dışa  vurması.
Yani  intiharlar “geliyorum”  diyor. Bir başka deyimle intiharı son çare olarak görenler aslında çevresine bunu itiraf ediyor..
Bu itirafları iyi okumak  ve ona göre davranmak, çıkış yolu arayan insanlara  yardımcı olmak gerekiyor.
İşte bu noktada  hepimiz eksik  yapıyoruz..
Toplumu  oluşturan biz bireyler, “banenecilik” ve” vurdumduymazlığı”yeğliyoruz.