24 kasım Öğretmeler Günü
14 Şubat Sevgililer Günü
Mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü
3 Aralık Dünya Engelliler Günü..Günler böylece sıralanıp gidiyor..Bu insanlarımızı sadece senenin bir günü anımsayıp geçiyoruz. O gün geçtiğinde her şey geride kalıyor.
Öğretmenler, anneler, engelliler ne gibi sorunlar yaşıyorlar, iç dünyalarında ne gibi fırtınalar kopuyor. Onlar ne düşünüyorlar? Bunları hiç bir zaman düşünmüyoruz. Düşünme gereği bile duymuyoruz. Sadece göstermelik törenlerle günleri geçiştirip duruyuyoruz.
Bu kez böyle yapmayalım istedim. Bu nedenle Engellilerle ilgili kısa bir araştırma yaptım.Çarpıcı rakamlarla karşılaştım.
Türkiye nüfusunun yüzde 12 si engelli..Yani her 100 kişiden 12’si bu kesimde yer alıyor. Türkiye’de 8.5 milyon engelli var, bunlar kayıt altında olanlar.. Kayıt dışı olanlarla birlikte bu rakamın 10 milyonu bulması olası..
Yine ülke genelinde 39 bin boş engelli kadrosu var..Bunlar bir tülü doldurulmuyor. Kadroların yalnızca yüzde ikisininin kullanıldığı gerçeği de ortada..
Yani çalışan engelli sayısı tahminlerin çok altında..
Adanaya gelince bu sayı daha da artıyor. Son istatistiklere göre 240 bin’i aşkın engellimiz var.
Nüfüsumuzu 2 milyon olarak kabul edersek ,Adana’da da her 8 kişiden biri engelli.. Yine Adana’da engellilerin örgütlendiği 19 tane dernek var. 30-35’e yakında Rehabilitasyon Merkezi..
Kısacası engellilerin çalışabileceği eğitim göreceği kurum ve kuruluşların sayısı da gülünç rakamlarda.
Bizler, kenti yönetenler, yani yarının potansiyel engellileri,engellileriçin neler yapıyoruz?
İşte bu sorunun karşılığı koskocaman bir hiçççççç..
Sadece onlara acımakla yetiniyoruz “ahlar vahlar” çekiyoruz. Birey olarak onların dertlerine, tasalarına, acılarına ortak olmayı bile çok görüyoruz. Engellilerinde bizler gibi bir yaşam süreceğini, çalışabileceğini, her işi yapabileceğinidüşünmekten uzak kalıyoruz.
Kenti yönetenlere gelince onlarda bu güne kadar hiç bir şey yapmadılar yapmamaya da devam ediyorlar.
Hani iş, yaşamlarını kolaylaştıracak önlemler, asansörler, yollar, kaldırımlar,ulaşam araçları? Hiç biri yok. Onlara tekerlekli sandalyeyi bile çok görüyoruz.
Onlar mı ne istiyorlar?
Toplumun birer parçası olmak, üretmek, yaşamlarını idame ettirecek parayı alın terleriyle kazanmak, kimseye muhtaç olmamak. En önemlisi de acınacak, çaresiz, hiç bir işe yaramayan, insan muamelesi görmemek.
Bunları istemek onların hakkı değil mi?
“Evet” diyorsanız o zaman o hakkı “Sezarın hakkı sezara” diyerek onlara teslim edelim..
Geçtiğimiz Günlerde Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı İpek Kobaner’in “Engelsiz Kent Adana” projesi ile ilgili açıklamalarını gördüm ve okudum. Gerçekten çok mutlu oldum.
Önemli olan beyinlerdeki engelleri kaldırabilmek
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: