ÇOCUKLARIMIZI BİLE BİLE ÖLÜME GÖNDERİYORSUNUZ “NEDEN” (?)
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Bu olayın üzerinden daha 24 saat bile geçmeden benzer bir saldırıda Bingöl’de gerçekleşmiş, Bingöl’ün Karlıova ilçesinde polisleri taşıyan midibüsün geçişi sırasında yola döşenen patlayıcı uzaktan kumandayla patlatılarak 8 polis evladımız şehit olmuştur.
Ne oluyor kardeşim, bu çocuklar kora kor çarpışıp da hayatlarını kaybetseler gam yemeyeceğim. Ama öyle değil son günlerde, son haftalarda, son aylarda hatta son yıllarda şehadetlerin temel enstrümanı “yola döşenen mayın yada tahrip gücü yüksek bomba”, istihbarata ulaşım ve elde edilen bu istihbari bilgilerin paylaşımındaki derin aymazlık. Emniyet Genel Müdürlüğü açıklama yapıyor ve diyor ki, biz Bingöl - Karlıova'da 8 polisin şehit olduğu saldırıdan önce Bingöl, Tunceli ve Elazığ Emniyet Müdürlüklerini bir saldırı olasılığının yüksek olduğunu bildirerek “acil” yazıyla uyardık.
Peki uyardınız da ne oldu kardeşim? 8 çocuğumuz neden öldü o zaman? Bu kadar ilkel istihbarat paylaşımı olur mu? Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı Basın Sözcüsü Abdurrahman Yılmaz, Bingöl Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli emniyet mensupları ile ilgili bazı iddialar olduğunu ve bunun sosyal medyada de yer aldığını belirterek şu soruların cevaplarının ortada ve sahipsiz kaldığını açıkladı.
Konvoyda neden jammer ( sinyal kesici ) olmadığı doğru mudur?, Karlıova’da polis konvoyunun geçişi öncesi ‘prosedür gereği yapılması gereken yol kontrolünün yapılmadığı’ iddiası doğru mudur? Yaklaşık 10 gün önce arıza yapan ve masrafa da bin-bin beş yüz TL olan zırhlı araç neden tamir edilmemiştir? Personelin toplu ulaşımında kullanılan tüm araçlar zırhlı mı?
Eski model ve trafik mevzuatına uygun olmadığı doğru mu? Bingöl Emniyeti’ne kayıtlı ve hepsi zırhlı bir Renault Fluence, bir Nissan arazi aracı ve bir de Passat makam aracı olan Bingöl İl Emniyet Müdürü, bu iddiaları biliyor mu? ‘O yoldan gece bile kaç kez geçilmiş ve zırhsız araçla geçmek istemiyoruz’’ güvenlik zafiyeti var’ diye 15-20 Ağustos 2011 tarihlerinde BİMER’e şikâyet edilmiş midir? Böyle bir şikayet varsa nasıl değerlendirilmiştir? Ne tür tedbirler alınmıştır?
Değerli okurlar, Gayri nizami bir harbin yapıldığı bölgenin her metre karesi gibi Bingöl – Karlıova karayolu da yüksek derecede mesleki dikkat, uyanıklık, farkındalık ve basireti gerekli kılan bir mevkidir. Bu yönde burada görev yapan askeri birliklere ve polis timlerine mutlak suretle frekans karıştırıcı Jammer’lı araçların eşlik etmesi gerekmektedir. Yetkililer, konvoyda Jammer'li bir aracın bulunması halinde, PKK'nın bu eylemi gerçekleştiremeyeceğini savunarak, "Saldırı uzaktan telsiz kumandası ile gerçekleştirilmiş. Olay yerinde herhangi bir kablo bağlantısına rastlanmamıştır" dedi.
Bölgede görev yapan hiç grup yada time frekans karıştırıcı Jammer’lı araçlar eşlik etmiyor bazen milletin gazı alınsın diye böyle bir birliktelik sağlanıyor veya varmış gibi algı yanıltmaları yapılıyor sonra , sonrası malum Jammer’ler çekiliyor ve şehadetler kaldığı yerden aynen devam ediyor(!) Allah’ım sen bizim ve bu milletin aklına mukayyet ol birileri devamlı olarak bizim ve bu milletin zeka düzeyiyle eğlenip duruyor.Jammer’ler dışında bir de işin “Kirpi” adı verilen araçların neden araziden, alandan, sahadan çekilerek kullanımdan kaldırıldığı sorusu var.
Ki bu araçlar mayın, el yapımı patlayıcı ve balistik testlerinden geçip saatte 105 km hıza ulaşan, 120 cm derinlikteki sudan geçebilen özel donanım ve aparatlara sahip olup emniyet ve jandarma birimlerince “yürüyen kale”ler olarak tanımlanmaktadır. Bunlar yani “KİRPİ” ler emniyetin kullandığı “PANZER” ve benzeri araçlardan çok, çok daha güçlü ve emniyetli. Peki bu araçlar nerede, şu an jandarmanın kısıtlı da olsa kullandığı araçtan polis hiçbir şeklide faydalanamıyor, NEDEN?
Bakar mısınız değerli okurlar elinizde, bölücü örgütün elindeki bütün mayın ve bombalara karşı son derece dayanıklı olan askeri bir aracınız var ve siz bu aracı kullanmıyor ve kendi evlatlarınızı bile bile ölüme gönderiyorsunuz. Peki neden, cevap hak getire tam bir ölüm sessizliği yada tam bir dezenformasyon yani derin bir bilgi kirliliği. Allah, Allah nasıl bir ülkede yaşıyoruz her olayın, vakanın ya da hadisenin üstü örtülü, kapalı, kafalar binbir türlü soru işaretleri ve istifamla dolu.
Bir olayın arkasından bir sis bulutu geliyor o olayın tamamını kuşatıyor, dezenformasyon bombardımanları bir biri arkasına patlatılıyor ve vaka kozmik odalar gibi bir sır küpü halini alıyor. Tıpkı… Afyonkarahisar'ın Ataköy Kışlacık Köyü'nde konuşlu 500. İstihkam Ana Komutanlığı Deposu'nda meydana gelen patlama gibi, tıpkı önce radardan kaybolan ve pilotlarıyla irtibat kesilen ardından da Suriye karasularının 8 mil açığında Akdenizin derin sularına gömülen savaş uçağımız gibi.
Allah’ım neler oluyor Ya Rabbim çocuklarımız neyin yada nelerin kurbanı oluyorlar(?)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: