Milletin Meclis'ine kan bulaştırdı.
Milletin Kürsü'süne saldırdı.
Milletin temsilcisi olan vekil, kan revan içinde kaldı.
Vandallık, zorbalık ve canilikti bu yaptığı. Korkakça hakaretlerde bulundu hem de Millet Meclisi koridorlarında ve bağıra çağıra, üstüne üstelik yaptığı marifetmiş gibi üste çıkarak; milliyetçilik ve vatanseverlik adına yaptığını söyledi.
Milletin tamamını temsil eden, kapsayan bu büyük çatı altında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde faşistçe davranarak yaptı.
Alkışlayıp destek verenlerle, yuhlayıp karşı çıkanların arenasına dönüştü; yüce meclis.
Beli silahlı, eli yumruklu, zihni bulanık, faşist ruhlu; yerli ve milli mafyavari davranışlar kol gezer oldu; Millet Meclisi kürsüsünde.
"Artık bu ülkede bizim dışımızda bizim gibi düşünmeyen kimse güvende değil" demek için yaptı bunu.
Ahmet ŞIK; "Siz teröristsiniz" dediği anda, teröristliklerini ispatlarcasına, saldırdı-saldırdılar.
Alçakça saldırdılar .
Halklara bombalar yağdıranların bile yapamadıklarını yaptılar.
TBMM’de kan döktüler.
Halkların vekiline yumruk attılar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milletlerin kutsalı olduğunu unutarak, dokunulamaz olana; dokunarak yaptılar. Hem de alkışlarla, zılgıtlarla, harb kazanmış komutan edasıyla yaptılar.
Milletin kürsüsüne kan bulaştırdılar.
Siyasette lümpenleşen, serseri ve soytarı kişilerin davranışlarını, kişiliksizliklerini, ortaya koyan davranışla saldırdılar.
Milletin oylarıyla seçilmiş vekile, konuşması sırasında, dokunulamayacak en kutsal alanda; kalleşçe, arkadan saldırarak yumruk attılar…
Araya giren kadınların kaşlarını patlattılar.
Millet iradesinin tecelligahı, diye bilinen kutsallığa; milletin vekilinin kanını bulaştırdılar.
Milletin kanına, canına, kürsüdeki sözlerine tahammülsüzlük gösterip saldırdılar.
Sizler; istediğiniz kadar o kanı silin temizleyin.
Sizin zihniyetiniz kirli ve bunu asla temizleyemezsiniz.
Döktüğünüz kanı, rezilliğinizi, faşistliğinizi; bu ülkeye yaptığınız kötülükleri öyle su dökerek, bezle temizleyerek, silip süpürerek AK’lanacağınızı mı sanıyorsunuz?
Sizden olmayanlara tahammülsüzlüğünüzü; uyguladığınız gözaltılarla, tutuklamalarla, linç ve yumruklarla karşınızda diz çökeceklerini sandıysanız yanıldınız.
Be müptezeller!
Be kuduzlaşmış bedenler!
"Sokaklardaki canlar uyutulsun" diye el kaldırıp, el ildiren ve başka bir işe yaramayan aciz varlıklar!
Asıl sizi uyutmalı.
Sizler TBMM’nin özgürlük alanına kan bulaştırdınız.
Sizler arkadan saldırmayı marifet sandınız.
Sizler; Kürt Ahmet’in,Türk Mehmed’in, Sütçü İmam'ın, Yörük Ali’nin, Kara Fatma’nın büyük bedeller ödeyerek kurdukları, Milletin Meclis'ine kan bulaştırdınız.
Bir gün mutlaka çarkınız kırılacak, düzeniniz bozulacak.
Bu halklar ve temsilcileri sizden ve arkadan saldırmalarınızdan asla korkmayacak.
"Sizden korkan sizin gibi olsun" diyerek, dik duruşlarını asla bozmayacak.