Kemalistler, İslamcılar, milliyetçiler, ulusalcılar, sağcılar, solcular, sosyalistler ve Kürtlerin birlik içinde Millet İttifakı’yla iktidar için ortaya koydukları bu çaba bir iktidar yolculuğu çabasıdır.
Bu bir demokrasi manifestosudur!
Emek ve Özgürlük ittifakının bileşenleriyle aldığı destek kararı demokratik cumhuriyet için örülmek istenen özgürlük yolunun mihenk taşı olacaktır.
Türkiye kritik bir seçime giderken tarihin en değerli demokrasi bloğuna HDP’nin destek kararı sandık dengelerinin Millet İttifakı’na doğru evrilmesine yol açtı.
Kılıçdaroğlu HDP heyeti ile görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, “Kürt sorunu dahil bütün sorunların Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çözüleceği demeci Millet İttifakı’na olan inancı daha güçlü hale getirdi.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez aynı masada olmasa bile aynı amaçla, aynı hedefle yani tam demokrasiye dönüş hayaliyle kolektif bir çalışmayla en sağdan en sola, en marjinal anlayıştan en demokratik anlayışa kadar Büyük Türkiye Halkları ailesi olarak tam bir demokrasi şöleni şeklinde iktidar hedeflenmekte.
Bu kutlu yürüyüşün mimarı başta Kemal Kılıçdaroğlu ve bütün yol arkadaşları olmak üzere demokratik cumhuriyet inancıyla destek veren her bir anlayışa, ideolojiye, birey ve topluluklara Büyük Türkiye ailesi adına teşekkür etmek gerek.
Altılı Masa olarak bilinen Millet İttifakı’ndaki partiler;
Sosyal demokrat CHP,
Milliyetçi İYİ Parti,
Muhafazakâr DEVA, Saadet, Gelecek,
Merkez sağ Demokrat Parti,
Diğer yanda Kürt siyasi hareketinin en önemli temsilcisi HDP,
Sol-sosyalist partiler TİP, EMEP, EHP, TÖP yani Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleriyle büyük bir güç odağı haline geldi.
Birbirinden ayrı dünyaları olan, ayrı hayalleri olan bu partilerin ittifaklarının bir arada Büyük Türkiye ailesi fotoğrafını çekmeleri demokrasi ve özgürlükler adına yeni yüzyılın Demokratik Türkiye’sidir.
İttifaklar arasında hatta ittifakların kendi içinde ideolojik, siyasi keskin görüş ayrılıkları olabilir.
Ama bu ayrılıklara rağmen partiler Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu “otokratik” yapıyı değiştirmek için bir arada durma gayreti, halkların geleceğe olan inancını da güçlü kılmakta.
Birliktelikten çıkacak sonucu 2019 yerel seçimleriyle bu halk gördü. İstanbul, Ankara, Adana gibi Antalya Hatay gibi illerin kazanılmasında HDP’nin ve birlikte duruşun değerini ve payını seçmen de seçilecekler de gördü.
Şimdi 2023 iktidar değişikliği içinde bu duruş beklenmekte.
Toplum değişim, dönüşüm ve insanca yaşam talep ediyor. Sandığa seçmen bu anlayışla gidecek, iktidar da ancak bu bakışla değişecek. “Söz de karar da milletin” olacak gibi.
Yavuz Ağıralioğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP düşmanlığı bile iktidar yolunda engel olabileceği kanısında değilim, sadece “sinek vızıltısı” bu kadar.