Nedir mesleki deformasyon?
Mesleki deformasyon, özellikle ilerleyen yaşlarda ve meslekte geçirilen süre doğrultusunda doğru orantılı olarak kendini farklı düzeylerde belli eden; yapılan işin günlük hayata fazlasıyla girmesi sonucu ortaya çıkan ve hemen hemen her meslek grubunda herkesin maruz kaldığı bir durumdur.
Evet, mesleki deformasyon yapılan işin gündelik hayata fazlasıyla girmesiyle ortaya çıkar fakat bu gündelik hayata fazlasıyla girme durumu tahmin edildiği gibi mesleki dilin, terimlerin günlük hayatta kullanılması anlamında değildir.
Mesleki deformasyon bir anlamda meslekte uzmanlaşmanın negatif bir etkisidir. Çalışılan işin niteliğine göre ağrılar, iç organ rahatsızlıkları şeklinde ortaya çıkabileceği gibi; yapılan işi diğer mesleklerden üstün görme, meslek hayatındaki idareci konumunu gündelik hayata yansıtma, kendi mesleği içerisinde gördüğü can alıcı, üzücü olaylara karşı duyarsızlaşma olarak ortaya çıkabilir. Bir icra dairesi çalışanının sürekli haciz işlemi yapmasından dolayı rahatlıkla haciz işlemini gerçekleştirebilmesi veya bir polisin karşılaştığı belki de kitaplarda okuduğumuzda dram olarak nitelendirebileceğimiz bir olaya karşı sıradan bir durummuş gibi tepki verebilmesi gibi.
Ayrıca bir örnek var ki; mesleki deformasyon sayılabilecek bir etkinin evrim sürecinin sürekli olarak devam ettiğini gösteriyor. 2000’li yıllarda London College Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı araştırmaya sonucunda Londra taksi şoförlerinin tomografilerinde çıkan sonuçlara göre; öğrenme sürecinde önemli rol oynayan ve yön bulma merkezi olarak da bilinen ‘hippocampus’ bölgesinin taksicilerde, normal insanlara göre daha büyük olduğu tespit edildi. Tam olarak mesleki deformasyon diyemesek de yine meslekten dolayı oluşan bu durum sağlıklı bir insan beyni yapısal bir değişim geçirdiğini ve evrim sürecinin sürekli devam ettiğini kanıtlar nitelikte.
Mesleki deformasyona belki de en çok maruz kalan kesim doktorlar. İnternette bir sitede konumuzla ilgili rastladığım şu örnek mesleki deformasyonu en iyi şekilde açıklıyor:
“ 22 yaşında kadın hasta. Özbakımı zayıf. Yere bakıyor konuşurken. Parmaklarıyla oynuyor. Tırnakları yenmiş. Başlıyor anlatmaya:
-14 yaşında evlendirdiler beni. 12 yaş büyük bir adamla. Kocam 8 yıl boyunca bana zorla sahip oldu. Direndiğimde dövdü. Yine direndim kolumu kırdı. İki çocuğum oldu. Çalışmazdı kocam. Ben çalışmak istediğimde döverdi. Ailem beni geri istemedi. Gece uyku hapı alarak uyurdum bana ilişmesin diye. Bir bebeğim 6 aylıkken ben uyurken öldü. 3 ay önce ailemin yanına döndüm. Üç kere kendimi öldürmeye çalıştım. Çocuklarımı sahiplenemiyorum. Sevemiyorum artık. Biraz sevgi olsa. Azıcık.
Sustu sonra.
-Tamam kıymet çıkabilirsin. Başı öne eğik halde, çıktı dışarıya. Sessizce ve tereddütle sordum:
-Hocam mor çatıyla görüşsek, bir şeyler yapamaz mıyız? Travmatize edici etkiyi ortadan kaldırsak belki düzelir.
Gülümsedi hocam. 3 yaşında çocuk saçma bir laf ettiğinde gülümser gibi gülümsedi. İlaçlarını düzenledik Kıymet'in. Baudrillard ve Bergman' dan bahsettiğimiz keyifli bir sohbet yaptık. Dağıldık sonra.”
Evet acı ama gerçek bu. Tecrübe edinme olarak bilinen evreler geçildikçe ne kadar duyarlı olunursa olunsun artık sıradanlaşıyor herkes. İcra edilen mesleğin iyiliği veya kötülüğünden değil; sadece iyi olarak bilinen ve aranılan nitelik olarak kabul edilen tecrübenin belki de o kadar iyi bir şey olmadığını gösteriyor bizlere.
“Nereden geldi aklına mesleki deformasyonu yazmak?” diye düşünüyorsunuz tahmin ediyorum. Geçenlerde hayatını kaybeden askerlerin ardından meclise yapılan toplanma çağrısını ''Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis'i toplamayız'' şeklinde eleştiren AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in bu açıklaması “Acaba mesleki deformasyona mı maruz kaldı?” sorusunu getirdi aklıma.
Sonra düşündüm; bu sorunun yanıtının “Evet” olmasını, ülke yöneticilerinin mesleki deformasyonunun bu şekilde olması gerektiğini umarak… Aksini kabul edemiyorum ve halen düşünüyorum kendimce; “Ülke Yöneticilerinİ mesleki deformasyon bu şekilde etkiliyor olmalı.”
Yorumlar
Kalan Karakter: