Hemen hergün birilerinden çeşitli konularda şikayetler dinleriz.
Ya muhatap olduğu bir kamu görevlisinden, ya münasebeti bulunduğu bir kişi veya yakınından, ya da iş yaptırdığı bir usta olabilir.
Sorun yaptığı işin hakkını vermemek….
Ne olursa olsun işin hakkını vermek işini eksiksiz ve kusursuz yapmak bunu yapmayan hakka girmiş olur.
O yüzden gerekli hassasiyeti göstermek gerekmektedir.
Her şeyi kusursuz ve noksansız yapmamız gerekir.
Yaradan Yüce Mevlamız bizlerden de aynı şekilde işlerimizi güzel yapmamızı ister.
Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın.
‘Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür’ buyurmaktadır.
Dikkat edilirse ayette iyilik ve ihsan ayrı ayrı zikredilmiştir.
Bizim anladığımız manada iyilikle ihsan birbirinden farklı manalara gelmektedir.
Nitekim bu konuda Sevgili Peygamberimiz (SA.V.): “İhsan senin Allah’ı görüyor gibi O’na kulluk yapmandır; sen O’nu görmesen bile O seni görüyor ( Müslim, İman, 5, 7) buyurarak ihsanı tarif etmiştir.
Yüce Allah, varlık alemini en güzel şekilde yaratmıştır.
"Yaptığınız işi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever"(Bakara Suresi 195.Ayet) ayetiyle de insana, işini düzgün yapmasını emretmiştir.
"İhsân" her alanda işi güzel yapmaktır. Alah’ı görüyormuş gibi kulluk etmektir.
Bir çocuğumuz yaşananları başımıza gelince anlıyoruz maalesef...
Bunu hep yaşadıktan sonra olgunlaşıyoruz ve anlıya biliyoruz.
İnsanımızın olgunlaşması ancak yaşanan acı tecrübelerle gerçekleşmekte..
Gözlenen veya işitilenlerden ders çıkarılmamakta.
Oysa ki Yüce Rabbimiz Kerim Kitabında bu anlattıklarımızı bize emrederek farz kılmıştır:
” Muhakkak ki Allah, adaleti, ihsanı, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.( Bakara Suresi 23),buyurulduğu gibi ihsan sahibi olmak yani işlerimizi güzelce, tamı tamına, Allah’ın bizi gördüğünü unutmadan yapmak hepimize farzdır.
Dinimiz, tüm yararlı işleri Allah'a kulluk kapsamında bir ibadet olarak nitelendirmekte, yapılan işi önemseyip güzel ve sağlam yapmayı emretmektedir.
Mensubu olduğumuz yüce dinimiz bizlere, her alanda daha iyiyi ve güzeli ortaya koymayı öğütlemektedir.
İnançta sağlamlık, davranışlarda samimiyet, alışverişte doğruluk, sanatta incelik, yapılan her işte kalite ve dürüstlük dinimizin emrettiği güzelliklerdendir.
Netice itibariyle Allah’ı görüyormuş gibi hareket etmek olan ihsan, bütün sorumluluklarımızın özünü oluşturmalıdır.
Hangi işi yapıyorsak, hangi konumda bulunuyorsak, hangi yetki ve sorumlulukları taşıyorsak taşıyalım; her birimiz unutmayalım ki önce Allah’a sonra insanlara karşı sorumluyuz.
Hem bu dünyada hem de öteki dünyada hesabımızı rahatlıkla verecek şekilde işlerimizi yapalım.