Toplumlar, tarih boyunca farklı değerler, inançlar ve kültürel öğeler etrafında şekillendi. Ancak zamanla, ahlaki değerlerin erozyona uğraması, toplumsal bağların zayıflaması ve bireyler arasındaki güvenin sarsılması , içinde bulunduğumuz dönemin en büyük sorunlarından biri hâline geldi. Her toplum, kendi içinde ahlaki bir duruşa ve etik ilkeler çerçevesinde şekillenen bir yapı oluşturmalıdır. Ne yazık ki, günümüzde sevgi ve saygıdan yoksun, toplum sağlığının bozulduğu bir noktaya doğru ilerliyoruz .
*İmtiyaz Sahipleri ve Toplumsal Adalet *
Bugün bu ülkede kimin imtiyazlı olduğu, kimin gerçek anlamda topluma katkı sağladığı çoğu zaman belirsiz . İnsanların sosyal statülerine, ekonomik güçlerine veya sahip oldukları bağlantılara göre değerlendirildiği bir düzende, toplumun vicdanında ağır yaralar açılıyor. Hak edenin değil, güçlünün ön plana çıktığı bir yapı, toplumsal huzursuzluğa neden oluyor . Adalet kavramı, yalnızca yasalarla değil, toplumun kendi içinde oluşturduğu etik duruş ve vicdan muhasebesiyle de şekillenmelidir .
*Ahlaki Çöküş ve Toplumun Nirvana Noktası *
Bugün yaşanan ahlaki çöküş , ne yazık ki toplumda derin yaralar açıyor. Ahlaksızlığın en üst seviyeye ulaştığı bir dönemde , neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair sorgulamalar giderek azalıyor. Müslüman bir toplumda bu kadar değer kaybının yaşanması, aslında en çok kendimizi sorgulamamız gereken noktayı gösteriyor . Bir toplumu ayakta tutan en önemli şeylerden biri birbirine duyulan saygı, sevgi ve güven dir. Eğer insanlar sadece çıkar ilişkileriyle hareket ederse, toplumsal yapı hızla zayıflar ve yok olmaya başlar .
*Gençlerin Umutsuzluğu: Geleceğin Teminatı Sarsılıyor *
Geleceğimizin teminatı olan gençler ve çocuklar, artık birbirlerine güvenmiyor, gelecek hakkında umutlarını yitiriyor . Eğitimin zayıflaması, toplumun onları doğru yönlendirememesi ve umut verecek projelerin eksikliği, gençlerin karamsarlığa kapılmasına neden oluyor. Peki, bu noktaya nasıl geldik?
- Sevgi ve saygının azalması ,
- Bireyler arası güvenin sarsılması ,
- Toplumun yalnızca maddi değerler etrafında şekillenmesi ,
- Eğitimin yeterince güçlü olmaması ,
- Ahlaki ilkelerin göz ardı edilmesi .
Bu faktörler, gençleri umutsuz bir geleceğe itiyor . Oysa umut, bir toplumun en güçlü dayanağıdır. Toplumumuzdaki bu değer kaybını yeniden kazanmak için, bireyler olarak sorumluluk almamız gerekiyor .
Yorumlar
Kalan Karakter: