Gözlerimi kapattım ve hayal ettim…
Bir ülke düşün; herkes mutlu, huzurlu. İşsizlik artık bir problem değil, enflasyon sıfır. Ekonomi güçlü, bilim ve teknoloji alanlarında dünyanın en iyisiyiz. Herkes birbirine saygılı, kurallara uyuyor, adalet tam anlamıyla işliyor. Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma diye bir şey yok. İnsanlar hak ettikleri yerde, toplumda eşit fırsatlar var.
Ne kadar güzel olurdu, değil mi?
Peki, neden böyle bir dünya yalnızca hayallerde kalıyor? Neden bu ütopyayı gerçeğe dönüştüremiyoruz?
*Toplumun Çöküşü ve Umudun Kaybolması*
Bugün etrafımıza baktığımızda, birbirine sevgiyle yaklaşan, insan haklarına saygı duyan, şeffaf ve adil bir düzenin hâkim olduğu bir toplum görmek pek kolay değil . Çoğu zaman bencillik, çıkar ilişkileri ve kısa vadeli kazançlar , toplumların temel değerlerini yıpratıyor. İnsanlar güven duygularını kaybediyor, gelecekten umutsuzlaşıyor.
Bir ülkenin güçlü olması için sadece ekonomik anlamda gelişmiş olması yeterli değil; o ülkenin bireylerinin birbirine güvenmesi, dürüstlük ve adalet ilkesinin hâkim olması gerekir . Ancak gerçeklerle yüzleştiğimizde, toplumda yozlaşmış ilişkilerin arttığını, hak edenin değil güçlü olanın kazanıldığı bir düzenin hâkim olduğunu görebiliyoruz.
Böyle bir ortamda insanlar umutlarını kaybediyor . Hayaller gerçeklikten giderek uzaklaşıyor. Gençler geleceğe dair umutlarını yitiriyor, çünkü adil olmayan bir düzenin içinde mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
*Peki, Çözüm Var mı?*
Gerçek şu ki, bu hayali gerçeğe dönüştürmek mümkündür . Hiçbir toplum, doğuştan yozlaşmış veya kötü değildir. Toplumlar, bireylerinin karakteriyle şekillenir . Eğer sevgi ve saygıyı ön planda tutarsak, adaleti sağlarsak, birbirimize güvenmeyi öğrenirsek, hayalini kurduğumuz bu dünya yavaş yavaş gerçek olabilir .
Ekonomik refahı artırmak, eğitim sistemini güçlendirmek, gençlere fırsatlar sunmak, ahlaki değerleri yeniden kazanmak —işte hayalimizi gerçeğe dönüştürmek için atılması gereken adımlar.
Adil, güçlü, birbirine saygı duyan bir toplum yaratabiliriz. Bunu yapmak için önce birbirimize güvenmeliyiz. Gücün değil, hak edişin önemli olduğu bir düzen oluşturmalıyız.
*Hayallerimizi Gerçek Kılmak İçin… *
Hayal etmek güzel. Ancak sadece hayal etmek yetmez. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için harekete geçmeliyiz .
- Eğitimi güçlendirmeliyiz.
- Gençlerin umutlarını yeniden yeşertmeliyiz.
- Adaletin herkes için eşit çalışmasını sağlamalıyız.
- Sevgi ve saygıyı hayatımızın merkezine koymalıyız.
- Yozlaşmayı, adam kayırmayı ve adaletsizliği reddetmeliyiz.
Bir gün bu hayali gerçekten yaşayabilir miyiz? Kim bilir… Ama inanırsak ve çalışırsak, mümkün olabilir .
Hayal ettiğimiz dünya, bizden çok da uzak olmayabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: