Geçtiğimiz günlerde Adana’nın trafik karmaşasından bahsetmiştim…
Adana’da yaşayan herkes o trafik karmaşasının tanığı olmuştur…
Seyir halindeyken cep telefonu ile konuşan şoföründen tutun, hızlı araç kullanan, yolun ortasından giden motosikletli sürücülere, kavşaklarda kırmızı ışıkta geçen yayalara varana kadar herkesin trafik ihlallerinde bulunduğunu dile getirmiştim…
Önceki gün "Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı" kapsamında oluşturulan Karayolu Trafik Güvenliği Eylem Planı Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Mustafa Büyük başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantıda yukarıda bahsettiğim konular ele alınmış.
Öğrenci, Ticari Taşıt Şoförü, Hususi araç sürücüsü ve yayalara yönelik 38 bin 835 kişiye Trafik Güvenliği ile ilgili eğitimler verilmiş..
Emniyet Müdürlüğü tarafından görevlendirilen sivil kıyafetli personelce, Adana il merkezi ve ilçeler arasında taşımacılık yapan toplu taşıma araçları ile şehiriçi toplu taşıma araçlarında ücret ödemek sureti ile 254 araçla seyahat edilerek denetlenmiş, kural ihlali yapan 144 sürücü hakkında gerekli yasal işlemler yapılmış…
Hatta, egzoz emisyon ölçümü yaptırmayarak çevre kirliliğine sebep olan araçlarla ilgili olarak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlileri tarafından çalışmalar yapılıyormuş…
Adana Valiliğini ve Emniyet Müdürlüğü’nü bu çalışmalarından dolayı kutluyorum…
Ancak, bu çalışma yetmez…
Bu kurul toplantısına toplu taşıma araçlarının kooperatif başkanlarının katılıp katılmadığını bilmiyorum.
Yukarıda sıraladığım önlemler ne kadar alınsa da yine de trafik ihlalleri yapılıyor…
Örneğin toplu taşıma araçları dakikaya bağlı çalıştığı için zaman zaman hızlı gidebiliyorlar…
Zaman zaman araç şoförleri cep telefonları ile konuşabiliyor…
Toplu taşıma araçlarının şoförleri şehir merkezinden çıkıp gidecekleri bölgeye yaklaştığında klimaları kapatabiliyorlar…
Burada Emniyet Müdürlüğü personelinin yanı sıra kooperatiflerin denetmenleri de işbaşında olmalı…
Zira, toplu taşıma araçlarının şoförleri, trafik polislerinden çok, kooperatif yöneticilerinin kendilerine ceza yazmasından daha çok çekiniyorlar. Çünkü, kooperatiflerin uyguladığı cezalar daha ağır ve caydırıcıdır.
Kooperatif yöneticileri, trafik ihlalinde bulunan araçları trafikten çekerek bağlayabiliyorlar…
Bir aracın bir gün bağlandığını düşünün…
Bir aracın bağlandığı gün ne kadar zararı olacağını hesaplamanız yeterlidir…
Sonuçta o toplu taşıma araçları “Can” taşıyor. Toplu taşıma araçları taşıdıkları “Can”ları gidecekleri yere emniyetli götürmekle sorumludur…
Toplu taşıma araçlarında şoförlük yapmak, para alıp para üstü vermek değildir…
Hatta bazı şoförler var ki, yolcuyu tersliyor…
Adana’nın bu sıcağında şoförlerden laf işiten yolcu kavga ederse ne olacak?..
Bunun sonucu nasıl bitecek?..
Kötü bir sonuç olursa hesabını kim verecek?..
Velhasıl işin özüne gelecek olursak…
Herşeyi devletten beklememek gerekiyor…
Kooperatif başkanları da elini taşın altına koymalı, serin odalarındaki koltuklardan kalkıp işe koyulmalı…
O koltukları ısıtacak başkanlar ve yöneticiler değil, iş yapacak kişiler daha faydalı olur…
Adana Emniyeti’nin zaten işi başından çok. Bir de bu tür işlerle uğraşmasınlar…
Bu arada şehit polislerimiz İsa İpek ve Serdar Kazar’a Allah’tan rahmet, ailesine ve emniyet teşkilatına başsağlığı diliyorum…
Yorumlar
Kalan Karakter: