Bir tohum, toprağı inkâr ederek büyüyemez.
Bir nehir, kaynağını unutarak denize varamaz.
Ve bir talip, mürşidini aşmaya çalıştığında, önce kendi varlığını yitirir.
Kendini öne çıkaranlar, aslında içten içe kaybolmuştur.
Çünkü Hak Yolu’nda yürümenin sırrı; görünmekte değil, görünmemektedir.
Mürşid, sana seni gösterendir; sen ise hâlâ kendini göstermek derdindeysen,
Ne sen olmuşsundur, ne yol almışsındır.
Mürşidini geçmeye çalışan, denize ulaşmadan dalga olmaya çalışan gibidir.
Oysa deniz suskundur, dalga seslidir.
Suskunluk Hak’tandır, ses ise benlikten.
Kendini öne çıkaran kişi, ateşe kendi ışığını sunar.
Bilmez ki, güneşin yanında mum yakılmaz.
Ve güneşi kıskanan her mum, sonunda kendi alevinde erir.
Makam arayanlar, Hakk’ın huzurunda boş kalır.
Makamı terk edenler ise, Hakk’ın gölgesine girer.
Gölge olmak küçüklük değil, kaynağa sadakattir.
Unutma:
Kendini ortaya koyan, Hak’kı örter.
Kendini örten ise, Hak’ta yok olur.
Ve yalnızca yok olanlar, gerçekten var olur.
— Seyyidname
Yorumlar
Kalan Karakter: