Faşizm bir dindir. 20.yüzıl tarihe Faşizm Asrı olarak geçecektir.
- Mussolini-
Adam sol fikirleri milliyetçi ve sağcı fikirlerle bağdaştırmayı başararak faşizmin kitabını yazdı. Her ne kadar bu düşünceleri de İtalyan filozof Giovanni Gentile’den alsa da onu yani faşizmi ete kemiğe büründüren o oldu.
Fakat kim derdi ki bir dönem, özellikle Trablusgarp Savaşı’nda Osmanlı’ya savaş açtığında İtalya, savaşa hayır diye ortalığı inleten,tutuklanan, yazılar yazan ve savaş karşıtlarını etrafında toplayan bu adam bir zaman sonra savaşsız bir barışın veya istedikleri düzenin gelemeyeceğini savunacak ve hem kendi ölümünün vahşetini hazırlayacak hem de dünyada milyonlarca insanın canına mal olacak bir saldırganlığa başlayacak; sosyalist bir gençlikten faşist bir lidere dönüşecek.
Hani bir söz vardı ya “solcunun eskisinden, sağcının yenisinden kork..” diye..
Tahmin ettiniz değil mi bu adamı? Evet, İtalyan diktatör Mussolini; Benito Amilcare Andrea Mussolini.
Adam olmayacak çocuk kendini büyük oranda belli eder; bu da çocukluk döneminde ilk ve ortaöğrenimi sırasında disiplinsiz ve saldırgan davranışları nedeniyle iki kez okuldan uzaklaştırılarak aslında ne olacağını az çok belli etmişti. Ama yine de okumaya devam etti ve Lozan Üniversitesini bitirdi; karakterine hiç de uymayan bir mesleğe başladı; öğretmen oldu.
Öğretmen olduğunda 18 yaşındaydı. Zaten kendisiyle çelişen bu mesleği çok fazla sürdürmeyecek mesleğini bırakarak yazılar yazmaya başlayacak ve çok arzuladığı gazeteciliğe adım atmak için çabalayacaktı.
Ondaki savaş karşıtlığı bu dönemde daha da alevlendi. Hatta askerden kaçmak için üniversite eğitimini gördüğü İsviçre’ye tekrar geri döndü.
Mussolini bir süre sonra ülkesine tekrar döndüğünde İtalyan Sosyalist Partisi'ne katılmaya karar verdi. Hani dedik ya, bu dönemde sosyalizmin yılmaz savunucu olan bu adam bir süre sonra faşizmin kitabını yazacağı kimin aklına gelirdi? Diye.
Mussolini'nin “Kardinal’in Metresi” kitabını yazması onun zaten belalı hayatında, başına yeni bir bela açmasına ama bir şekilde isminin de duyulmasına sebep oldu. Bu kitabı Avusturya’da bir gazetede çalışmaya başlamasıyla çıkarmıştı; bela ise Avusturya’dan sınır edilmesiyle gelmişti.
Benitto’nun liderliğinde kendisiyle çelişen sosyalizmle ilk flörtü Forli’de "Sınıf Mücadelesi" adlı sosyalist bir gazetede çalışmasıyla başladı. Aynı zamanda buradaki sosyalist partiye üye oldu ve hızla bu partide yükselerek partinin sekreterliğine geldi. Ama birkaç ay sonra sosyalist fikirleri ve arkadaşlarını yeni fikirleriyle aniden yüzüstü bırakacaktı.
Savunduğu yeni düşünceler birçokları tarafından kabul görmeye başlıyordu. Devletin her şeyin üstünde olduğunu ve halkın devletin sadece bütünleyici bir parçası yani “garnitürü” olduğunu, olmasa da devletin yüceliğine zarar gelmeyeceğini savunması onun ileride kuracağı faşist düzenin habercisi gibiydi.
“İtalya Halkı” denilen bir gazetede bu kez sosyalizmin tam da karşıtı olan düşüncelerini içeren yazılar yazmaya başladı. Yazdığı savaş taraftarlığı yazılarıyla özellikle gençleri yanına çekmeyi başarıyordu.
Kısa süre sonra “Faci d’Azione Rivoluzionaria” adına bir grup kurdu. Grubun anlamı “Devrimci Faşist Harekt”ti. Bu hareketin üyeleri de silahlı guruplardan oluşuyordu. Peki bu denli bir tezat nedendi?
Onu da İngiliz “The Guardian” gazetesi açıklıyordu. Gazeteye göre Mussolini 34 yaşında gazetecilik yaparken 1917 yılında İngiliz iç istihbarat servisi MI5 hesabına çalışıyor ve İtalya’nın Birinci Dünya Savaşı’nda müttefiklerin safında kalması yolunda faaliyet göstermesi karşılığında her hafta ciddi bir para alıyordu.
İşte “İtalya Halkı” gazetesinde yazdığı yazıları bu amaçla kaleme alıyordu.
Mussolini İngiliz istihbaratın giderek artan desteğiyle 1919’da “Fasci İtaliani di Combattimento”yu yani “İtalyan Savaş Ligi”ni kurarak hızlı bir organize hareketi başlattı.
Zamanla bu oluşumu partiye dönüştürmeyi başardı ve “Ulusal Faşist Partisi”ni kurdu. Kurduğu parti aşırı sağ milliyetçi kesiminden büyük destek gördü ve nihayet onu meclise taşıdı.
Mussolini mecliste boy gösterirken taraftarları da eski yoldaşları olan sosyalistleri linç etmeye başladı.
Bu sırada İtalya’da hükümet krizi çıkmıştı. Kral biçare hükûmet kurma görevini Mussolini’ye verdi ve böylece kura kuzu teslim edilmiş oldu.
İktidara geldiğinde ilk işi başta kendisine destek veren liberallere kan kusturmak oldu; zaten eski yoldaşları olan sosyalistlerin kan kusmaya başlaması çok daha önce başlamıştı. Tarihler 196’yı gösterdiğinde o artık “tek adam”dı.
Kendine muhalif olan hatta muhalif olmayıp da fikirlerini paylaşmayan tüm kuruluşlara yavaş yavaş darbe vurmaya başladı. Kendisine “Duce” yani “Lider” denmesini çok istiyordu ve bunun için satın aldığı kalemşörlerden yazılarında bu kavrama değinmelerini istiyordu. Evet, zamanla kendisi “Duce” olarak anılmaya başlandı.
Kendisiyle birlikte hareket edenler için sorun yoktu, ancak ona ve düşüncelerine karşı çıkanlar, onun karanlık yüzüyle tanışmakta fazla gecikmediler. Gazetecilik tecrübesi onu ve kurduğu Faşizm’i kısa sürede tüm ülkede zorla da olsa kabul ettirmesine yaradı. Her fırsatta Faşizm rejiminin propagandasını yaptı ve halka bu rejimin 20.yüzyılın rejimi olduğunu kabul ettirdi.
İktidarında, tüm kanunları yeniden düzenledi. Kanunların temeline kendi düşüncelerini oturttu. Öğretmenlerden tutun tüm meslek guruplarına faşizmi koruyacaklarına dair yemin etme zorunluluğu getirdi.
Ülkedeki tüm ticari faaliyetlerini devlet kontrolüne alan Mussolini iktidarı, halka nefes aldırmamaya başladı. Mussolini ağırlığı silah sanayisine veren bir ekonomik sistem izlerken halk da bu sistemin kölesi durumuna düştü.
Dış politikada ise, hayalindeki Roma’ya kilitlenmiş ve bunun için saldırganlığa başlayarak ve dişlerini gıcırdatarak diğer Avrupa ülkelerine göz dağı vermeye başladı;ilk saldırgan adımını da Korfu Adası’nı bombalayarak gösterdi.
Bunlarla yetinmedi Mussolini, Arnavutluk’ta kukla bir rejim kurdurtup ardından Libya’yı yeniden işgal etti.
Bşlangıçta Mussolini, Hitler’i büyük bir rakip hatta büyük bir düşman olarak görse de Milletler Cemiyeti’nin Mussolini’yi yani İtalya’yı kınaması onu Hitler’e yaklaştırdı ve iki faşist lider kol kola poz vermeye başladı