Kendine has üslubu ve din bilgisiyle Diyarbakır’ın filozofu olarak anılan Ramazan Hoca lakaplı Ramazan Pişkin, İstanbul’da uğradığı hain bir saldırıda hayatını kaybetti.
Kendi halinde, mazlum bir insandı Ramazan hoca.
Sosyal medya hesapları üzerinden insanları din konusunda bilgilendirir, güzellikleri anlatırdı.
Kim ne ister böyle bir insandan?
Hala aklımız almıyor..
Kim ya da kimler tarafından katledildiği şuan için belli değil.
Niye yaptılar, dertleri neydi bilemeyiz ama ona kalkan eller kırılsın!
***
Diyarbakır’da tarihi Ulucami önünde kendisiyle sohbet etmek ve din üzerine bilgi almak isteyenlere adeta bir din alimi, bir ulema edasıyla; sabırla, hoş görüyle, saygıyla, bıkmadan, usanmadan anlatır ve sohbet ederdi.
Ramazan hoca; kendince yaratıcı ile arasında bir bağ kurmuş, Kuran’ı ise tabiri caizse okuyup, yutmuş birisiydi.
Benim dahi hayranlıkla dinlediğim ve dinlerken de keyif aldığım birisiydi.
Böyle güzel hasletleriyle andığımız o insan bugün aramızda yok.
Bir insanın yaşamı kendisini anlatırmış.
Ramazan Hoca hem yaşantısında hem de ölümünde, akıllarda güzel anılar bırakarak gitti.
Mekanın cennet olsun güzel adam.
***
Bu olaylar sonrasında elimizden gelen kuru bir başsağlıdır maalesef.
Maalesef diyorum çünkü; ülkemde ne liyakat, ne prestij, ne anlayış kaldı.
Eline bıçak, silah alan adam öldürür oldu!
Bunlar ne yasa, ne insanlık ne de başka bir şey dinliyor.
Herkes kendi kafasına göre iş yaparsa bu işin sonu nereye varacak?
Kim bilir bizim duymadığımız daha neler vardır.
Yaşananları hayretle takip ederken bir yandan da bunun sonu nereye varacak diye merak ediyorum
Sahi daha ne kadar canlar kaybedeceğiz ülkemizde?