Alman tarihinin yüz karası: Auschwitz
-Bölüm 1-
Auschwitz Polonya’nın Krakow şehrine yakın bir yerleşim yerdir. Onu dünyaca ünü yapan ise Nazilerin en büyük toplama, imha ve sistematik katliam kampı özelliği taşımasından kaynaklanır.
Bu kampa Avrupa’nın çeşitli yerlerinden getirilen 1,3 milyon insan yerleştirilmiş ve öncelikle zorunlu çalışmaya tabi tutulmuştur.
Raporlara göre yaklaşık 900.000 kişi kampa geldikleri anda doğrudan gaz odalarına gönderilmiş ya da vurularak öldürülmüştür. Geri kalanlar ise yetersiz beslenmenin yanında ağır işlerde çalıştırıldıklarından ağır hastalıklara yenik düşüp ölmüşlerdir.
27 Ocak 1945'te Kızıl Ordu bu kamplara girdiğinde hayatta kalan mahkum sayısı 8000 civarındaydı.
Tabi Kızıl Ordu’nun kampa girişi de kolay olmadı. Almanlar kampların her noktasına mayınlar döşemiş döşemiş ve tuzaklar kurmuşlardı.
Kızıl Ordu’da görev yapan 1.Ukrayna Cephesi askeri konseyi üyesi General Konstantin Krainyukov Moskova’ya “"Hepsi son derece bitkin görünüyor, gri saçlı yaşlı adamlar ve genç erkekler, bebekli anneler ve ergenlik çağındaki gençler, neredeyse hepsi yarı çıplak.Bu kasaba uzun zamandır bir suç mahalli.” Şeklinde bir mektup yollamıştı.
Auschwitz'deki ilk kamp, Joseph Himmler'in emriyle 1940 baharında kuruldu. İlk mahkumlar Polonyalı mahkumlardı.Yani Polonya’da hüküm giymiş olanlar. Sayıları ilk etapta 730 civarıydı.
Ama Nazilerin kampı kurma amacı farklıydı tabi ki; kampı ırkçı planlarını gerçekleştirmenin bir aracı olarak görüyorlardı.
O nedenle kısa sürede o mahkumlara kampı inşa ettirdikten sonra Polonyalı ve Macar Yahudileri, çingeneleri ve komünistleri apar topar buraya yolladılar.
İlk zamanlarda kampa giren herkesin karşılaştığı yazı "Çalışmak özgürlüğe yol açar." yazısıydı. Ancak toplama kampının komutanı Rudolf Hess, bunu değiştirerek Auschwitz'den çıkmanın tek yolunun krematoryum borusu olduğunu söyleyen bir yazıyı astırdı.( Krematoryum, cesetlerin yüksek sıcaklıklarda yakıldığı yerdi)
Mahkumlar her gün trenlerle, kalabalık vagonlarla Auschwitz'e taşınıyordu. Birçoğu zaten ölü olarak gelip hemen yakılıyorlardı ve cesetlerin kokusu ve buharı uzun borulardan araklısız çıkıp havaya karışıyordu.
Auschwitz'in var olduğu yıllarda mahkumların çoğunluğu Yahudilerdi; çoğunlukla SSCB'den, Polonya'dan ve Macaristan'dan.Kampta fikirlerinizin en masumunu bile savunma hakkınız yoktu. Bunu yapanlar komalık olana kadar sopalarla dövülüyorlardı.
Daha önce buraya yüzlerce Sovyet askeri de esir olarak getirilmişti ama onlar çok fazla çalıştırılmamış hemen idam edilmişlerdi.
Kızıl Ordu şehre girdiğinde kendi askerlerinin iskeletlerinden oluşan bir tepeyle karşılaşmışlar ve bir çoğunu künyelerinden tanımışlardı.
Kampın henüz yapım aşamasında olduğu ilk yıllarda insanlar özel olarak kazılmış çukurların yakınında vurulmuş ve oraya gömülmüştü. Her bir çukur yaklaşık 200 cesedi barındırıyordu.
Mahkumlar kampın bu kısmına Hitler Sokağı adını vermişlerdi. Daha sonra cesetlerin 8-9 dakikada küle dönüştüğü krematoryum fırınları yapılmış.
Eylül 1941'de ölümcül Zyklon B gazı ilk kez Auschwitz'de insanlar üzerinde test edildi. Kurbanlar 600 Sovyet savaş esiri ve 250 Polonyalıydı