Evet, yine yitip giden canlar, parçalanan aileler, anasız babasız kalan çocuklar, evlatlarını kaybeden anne ve babalar…
Asla ama asla bu acının tarifi olamaz…
En son İzmir’de yarın ya da bugün nerede olacak bilemeyiz…
Ama bildiğim bir şey var o da bizlerin balık hafızalı olduğu… Merak etmeyin en fazla bir hafta sonra farklı konuları konuşuyor olacağız.
TV ekranlarında bir konu bulurlar vatandaşın kafasını karıştıracak bir gündemle ne deprem kalır nede şehitler …
Acısıyla kalanlar acısını yaşamaya devam edecek. Yani yine ateş yine düştüğü yeri yakacak ve yakmaya da devam edecek.
Bir iki günah keçisi ilan edilecek göstermelik bir ceza alacak. Sonra herkes kendi yoluna… Ta ki bir sonraki depreme kadar…
Yine bildik kişiler ortaya çıkacak. Ahkâm kesecek akıl verecek ve yine örtbas edilecek.
Bunlara alışmayalım diyoruz ya hayır bizler çoktan alışmışız…
Kimse kusura bakmasın herkes bilmiş herkes deprem uzmanı, bilim adamı, doktor, inşaat mühendisi…
Herkes akılını kendine saklasın bu işin sorumluları var. Müteahidi, o işin kalıpçı ustası, belediyesi ve o inşaata izin veren yapı denetim firmaları var.
Peki, bu kişiler evlerine gidip evlatlarının, eşlerinin yüzlerine nasıl bakacaklar?
Gece yastığa kafalarını koyunca nasıl yatacaklar? Gözlerinin önüne gelipde vicdan yapacaklar mı?
Ben işin sorumlusuyum ben suçluyum diyerek af dileyecekler mi?
Hayır !
Bugüne kadar olmadı olmayacak…
Ama ben buradan suçu olanları lanetliyor ve Allaha havale ediyorum.
Geçmiş olsun İzmir