Güç zehirlenmesi mi?
Yayınlanma :
18.04.2019 16:00
Güncelleme
: 18.04.2019 16:00
“Ülkenin en önemli meselesi beka meselesidir” dedikten sonra mesele vatan gerisi teferruat gibi demokrasiden insani eşitlik ve ortak paydadan uzak bu cümlelerin bir tık yukarısı seçme ve seçilme kanununun rafa kalkması anlamına gelir. O zaman her şey cumhurun başkanının iki dudağı arasına yerleşir ki…
31 Mart seçimlerini 31 Mart vakası gibi göstermeye çalışanların bir beka meselesi varmış gibi seçim meydanlarında haykırmanın rakiplerini isyancı gibi göstermeye çalışanların asıl gayelerinin seçim sonrası atanacak kayyumlar ve seçilmişlerin yerine daha az oy almış ikincilere zemin hazırlamak olduğunu şimdi daha iyi görebiliyoruz.
*****
31 Mart seçimleri sonrası şunu daha net anladık ki, ülke seçimlerine direk yön verebilecek destek ve dirsek temasında bulunduğu fikriyatı başa getirecek güce ve birlikteliğe sahip bir HDP gerçeğinin sirayet etmesidir. Doğu ve Güneydoğu illerimizde seçim kazanmasına rağmen ellerinden alınıyor olmaları gözünün üstünde kaş var deyip yarınlar için zemin hazırlanıyor olmaları demokratik hukuk düzenine yaraşır bir durum değildir.
Başta İstanbul olmak üzere İzmir, Ankara, Adana, Antalya, Antakya, Mersin gibi birçok büyük kentlerin el değiştirmesine başta beka sorunu deyip, bu insanları düşmanlaştıran anlayışlara inat olarak kendi seçmenlerini başka partiye kanalize etmesine ve başarı getirmesine öncülük etmişlerdir HDP.
******
1930’lardan günümüze gerek tek partili dönemlerde ve gerekse kurucu parti kimliğinden dolayı Kürtlerin hak ve inanç bağlamından uğradığı onca haksızlığa rağmen bugün sandık ortaklığı yapıyor olmalarındaki asıl sebebin mevcutların düşmanca söylemlerinden kaynaklandığı bilinmeli. Ki bu da makasın daha fazla açılmasına sebep vermektedir.
Demokratik hak hukuk ve adalet üçgeni çerçevesinde yapılan yanlışlıklardan dönülmeli kanısındayım başta birlik ve beraberlik sözcüklerin tam karşılığı olan kucaklaşmayı sağlamalı ve sandıktan çıkan milli iradenin tezahürü olarak hak edenin koltuğuna oturmasını sağlamalı ve OHAL komisyonunun kararı çıkmadan YSK’nın yargıç yerine suçlu ilanı anlayışından vazgeçmelidir.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”. Sandıklar da bu milletin namusudur kirletmeyelim.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: