MAVİ DENİZ ISINDI

     “En kötü barış en iyi savaştan evladır. ” diyen bilge şahsiyet Aliya İzzetbegoviç'i hatırlayıp Doğu Akdeniz’de şahlanan devletlerin, savaşla oluşacak yıkımları tekrar tekrar düşünmeleri ve bir büyük savaşın ne anlama geleceğini bilmeleri gerekmekte.
 
    Savaşmayı, ölümleri, yıkımları bilen, yaşayan halklar olarak Akdeniz meydan muharebesini hayal eden ülkelerin, birinci ve ikinci dünya savaşından yeterince ders almadıkları ortada.
 
   Yakın zamanın cehenneme dönmüş Ortadoğu savaşlarına bir bakın! Göçler ; mülteci dramları, denizin soğuk sularında biten hayatlar, masa başı kararlarla çizilen yeni haritalar ve sınırlar, parçalanmış yaşamlar ve ülkeler, gözyaşıyla dolu yarınsız ve hayalsiz insanlar ve toplumlar oluşturdu.
 
     Denizin dibindeki soğukluğu tatmış Yunanlıların, Anzakların, Rumlar’ın yüz yıl sonra yeniden bir maceraya sürüklenme, yeniden  savaşı ve denizin soğukluğunu arzular davranışları ve anlamsızca yapılan serseri mayın etkisi gösterecek demeçleri, sadece yeni yıkımlara yol açacak.
 
        Almanya ve Fıransa’nın güç ve denge çatışması, AB ülkelerinin ekonomik dengesizliği,  artan mülteci akımı, ülkelerin çıkar ilişkileri, ABD’nin kurnazlığı, şımarık Yunan tavırları, Müslüman Mısır’ın ve bir kaç Arap ülkesinin üstüne  üstlük bir de İsrail’in anlamsız hesapları  suların yeniden ısınmasına sebeb olmakta.
 
       Savaş tamtamların hızlandığı bu süreçte dörtbir tarafı ateş çemberine dönen Türkiye’nin çok akıllı ve dikkatli olması gerekiyor.
      Türkiye’nin olacak savaşın hesabını iyi yapıp bir kaç litre gaz için "gaz"a gelmeden daha akliselim düşünüp ona göre hareket etmesi gerektiği, açıkça görülmekte.