Türkiye son günlerde “sahte diploma” skandalıyla çalkalanıyor.
Yüzlerce kişinin sahte diplomayla akademiye sokulduğu, birçoğunun doçent ve profesör unvanı aldığı iddiaları gündeme bir anda düştü. Milletvekili ve bakanların da bulaştığı söylenen bu skandaldan sahte diploma çetesinin itiraflarıyla kamuoyu haberdar oldu.
Yapılan bu sahtekarlıklarla hak etmedikleri halde akademik unvana sahip kişiler arasında siyasilerin, bakanların iş insanlarının da yer aldığını yine “e-imza” çetesinin ifadelerinden öğreniyoruz.
Türkiye'yi 'organize suçlar cenneti' haline getiren e-imza çetesinin daha derin ilişkilerinin olup olmadığı şimdilik bilinmemekle birlikte irdelenmesi, açığa çıkarılması gereken bir konu olarak önümüzde duruyor. Bu konuya ülke için bir güvenlik meselesi olarak bakılmalı ve bu önemle üzerinde durulmalı.
Çünkü bu ülkenin uluslararası uyuşturucu baronlarından mafya babalarına insan kaçakçılığından karapara aklamaya kadar her suçtan her çeşitten insanların sahte kimliklerle rahatlıkla yaşadığı bir ülkeye dönüşmesi bir güvenlik sorunudur.
Kırmızı bültenle aranan dünyanın en azılılı suç örgütü liderlerinin İstanbul’da sahte kimlik ve vatandaşlıkla lüks rezidanslarda yaşamaları diploma kimlik ve vatandaşlık sahtekarlıklarının geldiği noktayı açık bir şekilde gösteriyor.
Yapılan bu sahtekarlıkla kaç kişiye diploma verdikleri kaç kişinin hak etmedikleri yerlere tayininin sağlandığı ve çetenin düzenlediği evraklarla kaç kişiye okuma yazma bilmediği halde ehliyet verildiği trafik canavarı olarak yollarda olduğu bilinmiyor.
Ülke sahtekarlıkta sınır tanımıyor!!!
Sahte içkiden insanların kör olup öldüğü,
Sahte et, at eti, eşek eti satışından kaynaklı insanların hastalandığı,
Sahte ehliyetten kaynaklı trafik kazalarında ölen insanların olduğu,
Sahte vatandaşlık verildiği için ülkenin yol geçen hanına döndüğü,
Sahte üretilmiş yiyeceklerden kaynaklı gıda zehirlenmesinin üst seviye çıktığı,
Atanamayan öğretmenlerin intihar ettiği, sınav sorularının yandaşlara servis edildiği,
ODTÜ’lü sahte diplomaların kol gezdiği bir ülke haline geldik!
Şimdi asıl sorulması gereken can alıcı soru şu :
E-imza çetesinin bir de uluslararası ilişki ağı var mı, biliniyor mu?
Ülkenin mahrem bilgilerinin uluslararası istihbarat tarafından da hangi seviyede ele geçirildiğine dair elde bilgi var mı?
Elektronik yazışmalar, kurumlararası iletişim ağları özelikle merkez bankası, milli savunma bakanlığı yazışmaları ve milli istihbarat çalışmalarının hangi düzeyde güvende olduğu biliniyor mu?
Vel hasılı kelam e-imza çetesi ülke için ciddi bir güvenlik sorunu.
Yorumlar
Kalan Karakter: