Yerel seçimlere topu topu üç ay kaldı. AKP ve MHP, adaylarının birçoğunu belirledi. Bu konuda en geride kalan parti ise CHP oldu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yarışacak isimler oldukça merak konusuydu. Adayını ilk açıklayan MHP oldu ve aylardır sahada çalışan Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün adaylığını açıkladı. Başta Aytaç Durak olmak üzere bazı kişi/kesimlerde soğuk duş etkisi yapan bu durumun ardından gözler AKP ve CHP’ye çevrildi. AKP de süreci çok uzatmadı ve temayül yoklamasından birinci çıkan eski milletvekili Abdullah Torun’u aday gösterdi, belki de göstermek zorunda kaldı. Partililer hep Torun’u istiyordu ama her şeyi çok iyi bilen genel merkez, seçimi kazandıracak iyi bir aday bulamayınca partililerin istediği ismi göstermek zorunda kaldı gibi bir durum var ortada. Adana’da AKP’nin karşısında en güçlü parti olarak görülen CHP ise hala adayını belirleyememe başarısını göstermeye devam ediyor. Üstüne bir de ithal aday tartışmaları başlayınca CHP’de var olan kaos ortamı büyümeye devam ediyor. Yola ilk çıkan aday olan MHP’li Sözlü, aday adaylığı döneminde de rakipsiz olmanın avantajıyla hayli yol aldı. Adana’nın her tarafını karış karış gezdi ve gezmeye de devam ediyor. Basın bürosu da iyi çalışıyor ve Sözlü’nün haberleri düzenli olarak her gün gazetelerde ve TV programlarında yer buluyor. MHP’nin aday adayları da Sözlü’yü aratmayan performanslarıyla dikkatleri çekiyorlar. Bilbort ve gazete ilanları, televizyon ve duvar reklamlarıyla oldukça ses getiren çalışmaları imza atıyorlar. CHP’de ise aday belirleme süreci uzadıkça kaotik durum varlığını koruyor olsa da CHP’nin aday adaylarının MHP’den de AKP’den de daha çok çalıştığını söylemek yanlış olmaz. Örneğin Soner Çetin, örneğin Akif Kemal Akay, örneğin Rukiye Çinkılıç, örneğin Elif Doğan Türkmen, Soner Anafarta, Süleyman Sönmez ve diğerleri… Kimisi birikimlerini bu uğurda harcadı, kimisi evini arabasını, tarlasını sattı aday olabilmek için ve hala da mücadeleleri sürüyor. AKP’de ise saçma sapan bir durum gözleniyor. CHP ve MHP’liler aylardır çalışırken gönlünden belediye başkanlığı ya da meclis üyeliği geçen AKP’lilere “henüz çok erken” talimatı verildiğini unutmayalım. Süreç başladığında ise aday adaylığı sürecinin ne kadar kısa tutulduğunu da görmek gerek. AKP hızlı davranarak Büyükşehir ve il belediye başkan adaylarının çoğunu bir çırpıda açıkladı. Bu süreçte AKP’li aday ya da aday adaylarının üzerine sanki ölü toprağı serilmiş gibi bir çalışma tarzı izlemeleri oldukça dikkat çekici. AKP’nin Büyükşehir Adayı Abdullah Torun’un da ne yaptığı ne ettiğiyle ilgili kayda değer bir bilgi yok. Amatör bir ekiple çalıştığı gün gibi ortada olan Torun’u gazetelerde, TV programlarında de pek görmek mümkün olmuyor. Ayrıca Torun, CHP’li ve MHP’li aday adaylarının yüzde 10’u kadar bile olamadı reklam/tanıtım çalışmalarında. AKP, bu şekilde Torun’la Büyükşehiri kazanacağına inanıyor mu acaba? Görünen o ki Torun, beklenen heyecanı yaratamamış. Yoksa AKP, Büyükşehiri cepte mi görüyor? Eğer öyleyse ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını acı bir tecrübeyle görmeleri muhtemeldir. Torun’un bazı söylemlerinin gözdağı niteliğinde olması birçok Adanalının da tepkisine neden oluyor. Bazı söylemleri ise bugüne kadar daha çok sosyal demokrat kesimden duymaya alıştığımız söylemlerin neredeyse aynısı. AKP ne yapmaya çalışıyor açıkçası anlamak güç. AKP ve Torun bu stratejiyle Adana’da seçimi zor kazanır. 1 Nisan sabahında Osman Çakmak demişti dersiniz…