Hakikat ilmi bir tekamül yolculuğudur.
İnsanı önce yokluğa yani hiçliğe götürür.
Lakin sonunda varlığa, gerçeğe döndürmek zorundadır.
Her şeyi başta senin yansımadır.
Ama sonunda sen sensin o da odur.
Sözde bazı uyanmışlar insanları hiçliğe götürürler lakin geri döndüremezler
Sebebine gelirse zaten kendileri de hiçliktedir ve geri dönememişlerdir!
Ama avan onları Arifi billah insani Kamil zanneder!
Ve bunlar Avamı ve kendilerini aldatıp dururlar
Hakikat yoluna giren her insan bazı haller yaşayabilir. Kimisi en el hak boyutunda takılı kalır, ben hakkım ben Muhammed’in ben İsa’yım diyerek, hem kendini boşuna oyalar hem de karşısında onu dinleyenleri boşu boşuna oyalamış olur.
Bugün görünen o ki; asıl tedaviye muhtaç olan mürşid deyip, Arifi billah insani kamilim deyip, ortalıkta gezenlerdir. Asıl ruhsal ve hakikat tedavisine muhtaç olan bunlardır.
Nerede, ne zaman nasıl olursa olsun insanı kendi özüne değil de bizzat kendisine çağıran hiç kimse uyanmamıştır ve insanı Kamil de değildir.
Adı, ismi cismi, cinsiyeti, dili, makamı, cemaati, tarikatı, mertebesi ne olursa olsun bu böyledir. Şimdi bunu söylediğimiz için tabii ki eleştirenler de, hakaret edenler de, teşekkür edenler de olacaktır.
Şimdilik sadece onlara gülümsüyoruz!
Çünkü biz gül’ü önemsiyoruz.
Ne ararsan kendin özünde ara demişler ve kendini kendi özünde bulan insanlarla birlikte olan insanlar elbet sonunda kendi özlerine dönerler ve kendi tanrısal rabbani bilinçlerine yükselirler.
Gerçek bir insani Kamil ise insana denizden bahseder sonra denizi gösterir ve en sonunda denizin kenarına getirir kişiyi ve sonra der ki; ''Hadi bakalım yüzecek olan kişi o’ sen’sin sağa sola arkana bakma. Sen tek başına yüzeceksin!''
Benim işim buraya kadar görevim bitti NOKTA DİYECEK
Yorumlar
Kalan Karakter: