Amerika’nın planladığı Venezuela çıkarması sonuçsuz kalabilir..
Tüm emperyalist devletler herhangi bir bölgeyi ya da coğrafyayı gözlerine kestirdiğinde işgal öncesinde evrensel değerlerden hareketle bu değerler arasında en makulünü bulup onun üzerinden hem kendi kamuoylarına hem de dünya kamuoyuna yönelik dikkatli ve etkili bir algı oluşturmaya çalışırlar. Bu algı yönetiminin başarılı sonuçlar vermesinin birinci koşulu bireylerin güvenlik endişelerini ön planda tutmaktır; ve Trump bu “endişelerden” en etkili olanını bulmuş görünüyor: Uyuşturucu kartelleriyle mücadele.
Tabi bunun inandırıcılığı bir nebze var Amerikan halkında. Çünkü o coğrafya uyuşturucu kartellerinin güzergahı durumunda olabiliyor. Ama bu karteller için farklı mücadele yöntemleri varken Venezuela gibi devasa bir ülkeye ve o ülkenin liderine yönelik askeri harekat neden ilk seçenek olarak gündemde? İşte bu sorunun cevabı algıarın ötesinde bekleyen gerçeklik için çok önemli.
Geçen haftaya kadar Trump’a her fırsatta sorulan “Venezuela'ya saldırı düzenlemeyi düşündüğünüz yönünde haberler var. Bu doğru mu?”sorularına “hayır doğru değil” diye cevap veren Trump birkaç gün önce de “Maduro’nun günleri sayılı” şeklinde açıklama yapmış ve operasyonun yakınlığıyla ilgili sinyaller vermişti.
Peki olası bir operasyonda Amerika’nın başarılı olma ihtimali var mı?
Tabi biz CIA’in geçmişte yaptığı gizli operasyonlarını anına öğrenemiyoruz. Bu tüm istihbarat servislerinin operasyonları için de geçerli. Ama CIA operasyonları ayrı bir gizliliğe sahip. Yaptığı operasyonları yıllar yıllar sonra bilebiliyoruz ancak..Zira CIA dünya istihbarat servisleri içinde en fazla operasyon yapan istihbarat servisi olmasının yanında başarısızlık oranı da oldukça yüksek olan bir İstihbarat teşkilatı. Tabi operasyon sayısı oldukça yüksek olunca başarısızlıkla sonuçlananalar de fazla olabliyor,bu nedenle diğer istihbarat servislerine göre yine de oransal olarak başarı oranı yüksek bir teşkilat. Ve gizliliğe önem vermelerinin en büyük sebebi de operasyonların başarısız olma ihtimali..
Yıllar onra öğrnediklerimiz de genelde başarılı olanları kapsıyor.
Mesela; 1954’te Guatemala’da Başbakan Jacobo Arbenz'i devirmeleri,Dominik’in gaddar lideri (ama ABD deniz piyadeleri tarafından eğitilmiş) Rafael Trujillo'’nun öldürülmesindeki etkisi,1964’te komünist yanlısı Başkan João Goulart'ı devirmesi,1967’de Che Guevara'yı yakalaması ve öldürülmesinde etkili olması,197’de Şili’de Salvador Allende'nin devrilmesindeki etkisi,1979’da Nikaragua’da Sovyet yanlısı Sandinista iktidarını devirmesi, 1983’te Grenada’da Marksist yönetimin devrilip ülkenin işgal edilmesindeki etkisi,1989’da Panama’da uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan lider Manuel Noriega'nın tutuklanmasındaki etkisi ve Türkiye’de dış politika ibresini Sovyetlere kaydıran Adnan Menderes’i devirip öldürülümesinde etkili olması CIA’in başarılı operasyonlarına örnek olarak gösterilebilir.
Ancak bu başarılı operasyonlarının yanında başarısız olanların sayısı da bir hayli fazla. Bunlardan en maliyetli olanı ise 1961’deki Domuzlar Körfezi çıkarma operasyonuyla Fidel Castro'yu devirmeye çalışması oldu. Unda ok ciddi bir başarısızlık sergiledi ve hatta dünyaya rezil oldu. Bundan başka defalarca Castro’ya yönelik suikast girişimleri de oldu aa bunlardan da sonuç alamadı.
Son dönem başarısız CIA operasyonlarının en önemlisi d Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Bunu da ellerine yüzlerine bulaştırıp bence karizmalarını büyük ölçüde sarstılar zira sosyal medyanın ve internetin yaygın olmadığı dönemlerin eski tip CIA operasyon anlayışı onlar açısından bu başarısızlığın etkenlerinden biriydi.
Yorumlar
Kalan Karakter: