Biz daha önce ülkelerin savaş alanındaki harcamaları için “savunma harcamaları” yada “savunma bütçesi” ifadelerini kullanıyorduk-ki hali hazırda bu ifade kullanılıyor- ancak gelinen noktada savunma değil saldırı harcamaları dersek daha isabetli olur.
“Saldırı bütçeleri”ne ayrılan paranın haddi hesabı yok. 2024’te saldırı bütçelerine küresel çapta ayrılan miktar 2.7 trilyon dolar gibi büyük bir rakamı aştı.
Bunun 997 milyar dolarını ABD göğüslerken 314 milyar dolarını da Çin göğüsledi;tabi Rusya da 186 milyar dolarını..
Gelişmekte olan ülkelerin kendi milli gelirleri göz önüne alındığında aslında bu 3 ülkeden çok daha fazla saldırı bütçelerine sahip olduğunu görürsünüz. Hoş, gelişmekte olan ülkeler için “saldırı bütçesi” değil de “savunma bütçesi” ifadesini kullanmak yerinde oldur. Onların kimseye saldırma gibi ne bir dertleri ne de güçleri var..
Mesela Ukrayna milli geliri düşünüldüğünde savunmaya ayırdığı pay oldukça fazla; %34..
Bu Ukrayna halkı açısından oldukça vahim bir durum. Zaten batan geminin mallarını yağmalar gibi “batan” Ukrayna’nın da malları (paraları, değerli elementleri vs) büyük devletlerce yağmalanıyor.
Silah sanayisine sahip Amerika gibi ülkeler her ne kadar bu noktada aç gözlü olsalar da sömürmek istedikleri bölgelerde kendi güçlerine gölge yapacak olan hiçbir ülkeye gereğinden fazla silah satmama gibi bir prensibe de sahipler.
Mesela Ortadoğu’da İran’ın bölgesel güç olmasını engellemek istedikleri için İran’a gerek hava savunma sistemlerini gerekse karada taarruz envanterlerini yenileme fırsatı vermiyorlar. Bu da kapitalizmin bir prensibi. Zira İran’dan gelecek para onların Ortadoğu’da elde edecekleri ayrıcalıkların yanında okyanusta bir damla niteliğinde kalacaktır.
İran'ın en gelişmiş savaş uçakları, 1970'lerde satın aldığı Amerikan yapımı Grumman F-14A Tomcat'lerdir. Tahran bu uçaklardan 1979 devriminden önce 79 adet uçak teslim aldı ve birkaç düzinesi halen kullanımda.
Ama füze konusunda bir geri sayımdan ya da durağanlıktan bahsedemeyiz. Amerika’nın Phoenix'in Fakour-90 füzesinin bir benzerini yapmayı başarmışlar. Seri üretimi zaten 2010’larda başlamıştı.
Ekim ayı başında da Black Mirror adlı bir hacker grubunun paylaştığı sızdırılan belgelerde, İran'ın 5-6 milyar avro değerinde 48 adet Rus Su-35 Flanker savaş uçağı için sipariş verdiği bilgisi daha somut şekilde kendini göstermeye başladı.
Ortadoğu’da silahlanmayan ülke yok gibi.
Mesela bunlardan biri de Azerbaycan.
Azerbaycan, Pakistan'dan yeni satın aldığı JF-17C Block III savaş uçaklarını (Pakistan-Çin ortak üretimi) 8 Kasım'da düzenlenen bir askeri geçit töreninde sergiledi. BU uçaklardan 40 adet sipariş verdi. Ayrıca Çin’in uzun menzilli hava-hava füzesi PL-15 füzelerinden yüzlercesine de talip oldu. Bu uçaklardan bu füzeleri ateşleyebilecek kapasitelere de sahipler.
Azerbaycan bununla da kalmadı; yakın zamanda Çin'den stratejik HQ-9BE kara konuşlu hava savunma sistemlerini teslim aldılar.
Bu coğrafyanın en önemli ülkesi Türkiye de boş durmadı..
Türkiye Türkiye de 44 adet Eurofighter Typhoon Tranche 3A ve Tranche 4 savaş uçağı için anlaşa imzaladı. Bununla da yetinmedi ve bu 4,5 nesil savaş uçakları için 190 km'yi aşan menzile sahip Meteor füzesini de satın alacak. Zaten 40 adet F35 iin görüşmeler sürüyor. Bunun yanın da Kaan için seri üretime de yakın zamanda başlayacak..
Coğrafyanın bir diğer ülkesi Suudi Arabistan ise 48 adet F35 uçağı siparişi için yoğun görüşmeler içinde. Tabi ABD bunu İsrail’le normalleşme şartına bağlıyor. Bu normalleşme olmadan vermeleri pek mümkün değil zira Suudi Arabistan’ın zaten gelişmiş bir hava gücü var ve F35’ler de dahil olduğunda İsrail için büyük bir tehlike haline gelecektir.
Katara baktığımızda o da yaklaşık 100 adet 4.5 nesil Batı yapımı jetten oluşan büyük bir savaş uçağı filosu kurdu.Filoda neler yok ki; Eurofighter'lar, Rafale'ler ve gelişmiş Amerikan yapımı Boeing F-15QA'lar…
BAE ise 2021 sonlarında Fransa'dan 80 adet Rafale F4 çok amaçlı savaş uçağı sipariş etmişti. Zaten F16’ları oldukça fazla.Hatta Amerika’dan f16 alan ilk ülke deniliyor bu ülke için.
Pakistan da oldukça fazla yatırım yapıyor. Özellikle İran tehdidinin getirdiği korkuyla Pakistan hava savunma sistemlerini ciddi anlamda yenileme gayretinde. Çin ile ortaklaşa geliştirip ürettiği JF-17'nin yanı sıra, yakın zamanda 36 adet gelişmiş Çin Chengdu J-10C Vigorous Dragon savaş uçağı satın aldı. Ayrıca Çin'in beşinci nesil Shenyang J-35 hayalet savaş uçaklarını satın alabileceğine dair söylentiler de var.
Evet;kimine göre savunma ama bana göre saldırı harcamaları(topraklarına veya kaynaklarına göz dikilmiş devletler için savunma harcaması denebilir)nın devasa boyutta olduğunu ve adeta bir yarış içinde gerçekleştiğini gördük.
Velhasıl Amerika gibi savunma Bakanlığı tabelasını indirip Savaş Bakanlığı tabelası asan saldırgan devletler için saldırı bütçeleri onların sömürge arzusundan kaynaklanıyorsa gelişmekte olan ve kendilerini bunların sömürgesi olma tehdidi altında hisseden devletlerin savunma bütçeleri de kendi güvenliklerini sağlama arzusundan kaynaklıyor. Zira “güvenlik bir maliyet değil sigortadır” bu devletler için.
Ve bu devletler için savunmaya ayrılan her bir kuruş ileride ödenecek daha büyük bedellerin önlenmesi içindir. Ve unutulmamalıdır ki silahı olmayan devletler ve halklar sadece konuşur..
Yorumlar
Kalan Karakter: